25 Kasım 2024
  • Manisa9°C
  • İzmir9°C

EMEK KÖLESİ (KADIN 1)

Mesut Avcı

07 Mart 2018 Çarşamba 14:15

Emek Kölesi (Kadın 1)

Dağ köylerinde yaşıyordu. Keçileri yakın koruya getirip getiriyordu. Sütlerini sağıp anacığına yardımcı oluyordu. Birden gelişmiş olması, babasını telaşa düşürdü. Başının bağlanması lazımdı. İstem dışı kendisini, koca ocağında buldu. Davul/Zurna sesleri, kına gecesi, gelinlik, beşi bir yerde, birkaç bilezik hoşuna gitmişti. Sevmese de, kocam diyeceği yardımcısı vardı. Üsen, ufak tefekti. Çene boldu. Ama dayak yoktu.

Cicim ayları bitmeden kendini tütün tarlasında buldu. Sütleri karışan 4 Oğlan çocuğu doğurmuş, katık yetmeyince Akhisar’a ÇINARLI kuyuda Sarraf Halit’in damlarına taşınmışlar, tütün ortakçılığı yapıyorlardı. Dudu, gençti, çalışkandı ama tütün emek isterdi. Altı boğazı bakmak zordu. Mavi küf yıllarıydı. Dikimde tütün fideleri boynunu bükünce emekler boşa gidiyordu. Hastalığın imdadına Foludor ilacı yetişmişti. Tarlayı filit tulumbasıyla devamlı ilaçlıyorlardı.

Kocası Üsen, vurdum duymazdı. Dudu’nun iç dünyasını önemsemiyordu. Yorgunlukları yetmiyor, söz kavgası da yapıyorlardı. Dudu’nun sıkıntılarının baskın olduğu bir anda, kocası amelelerin önünde aşağılayınca, öğle güneşinin yakıcı sıcağı başına çökmüş Dudu:

  "Yeter! Bıktım artık. zehir içip kurtulacağım "deyince.

    "İç! "

Ve; mavi küf ilacı Foludor u arabadan alır. İçer.

Çınarlıkuyu yolundan, At arabasıyla, arabanın içinde fistanlarını yırtarak, Dudu kurtuluşa gidiyordu.

  "Yanıyorum! Yandım! "

Bağırması, arabanın tekerlek seslerini, beygirin nal seslerini bastırıyor.

Beygir kırbaç acısıyla, dörtnala Hastane yokuşuna ulaşmaya çalışıyordu.

 

Sokağın veletleri bağırmalardan korkmuş kerpiç duvar oyuklarına yapışmış, toprak yolun tozunu arkasında bırakan arabadaki emekçiye fal taşı gibi açılmış gözlerle son defa bakıyorlardı.

1960 lardaki Emek kölesi Dudu’nun çığlıkları kulaklarımda......

 

"Adamın güzeli mi olur.

Ekmeği güzel olsun."