GÖZDE’NİN GÖZÜYLE AKHİSAR DA SATRANÇ

GÖZDE’NİN GÖZÜYLE AKHİSAR DA SATRANÇ

        2007 yılının Mart ayına girdiğimiz günlerdi ve ben fazlasıyla heyecanlıydım .Ay sonunda  43.cü Kütüphane Haftası başlayacaktı. Etkinlikler içerisinde yer alacak ‘karma sergi’ ve beşincisine ulaşacak ‘Kütüphane açık satranç turnuvası’ heyecanımın temelini oluşturuyordu. Kütüphane müdürümüz Şahin Gergin  hem sanat hem de satranç dostu bir insandı ,görev yaptığı dönemde Zeynelzade Kütüphane fuayesi sergi salonuna dönüşürdü. Onu özlüyoruz.

    ‘Kütüphane Haftası’nın  dolu dolu geçen etkinlikleri maddi güç gerektiriyordu, bu da her yıl sponsor bulunması ihtiyacını doğuruyordu. Güçlü sponsoru bulmuştuk: Akhisar Genç İş Adamları Derneği (AKGİAD)    

     Karma sergiye katılacakları Müdürümüz Şahin Gergin ‘den öğrenmiştim. Ağaç dağlama eserleriyle Adem Göksügür , ebru eserleriyle Hülya Arıcı, seramik sanatçısı Bülent Tanırer’in freskleri, Murat Dalca nın mimari maketleri,Emine Ağgez’in alüminyum folyo rölyefleri . Bu katılımcılara ek olarak  benim için ayrıca önemli olan üç katılımcı daha vardı. Tema Vakfının fotoğraf sanatçısı İrfan Yurtbahar’ ın “ Ağaçlar Konuşuyor”  isimli fotoğrafları , Heykeltraş Tamer Ersoy un “Atatürk büstleri ve heykelleri” ve  Heykeltraş Ercan Yaren in rölyefleri. Bu  üç sanatçı ile tanışıklığım vardı ,onları bu sergiye davet edilme sürecinde aktif rol almıştım. Bu durum var olan heyacanımın katlanışı demekti. Ercan Yaren ve İrfan Yurtbahar daha sonra bir dönem Akhisar Haber internet sitesinde  ilgi gören köşe yazıları yazdılar.

      Her yıl tekrarlanan bu sergiye  ilginin fazlaca olduğunu daha öncekilerden  birine resimlerimle katıldığımdan biliyordum.

      Akhisar haber sitesinde ki köşe yazarlığımın ve satranç konulu haberlerim ile gazetecilik alanında adım adım ilerlediğim döneme denk geliyordu bu sergi.  Bu sergide bende yer almalıydım! Hazırladığım haberleri Kenan Molla ve Barış Gezici ile  değerlendiriyor ,onların önerileri ile ekleme çıkarma yaparak haberin son halini yayına veriyorduk. Gözde gazetesinden Akif Özalp ın da gazetecilik serüvenimde kayda değer katkılarını da yadsıyamam.

     Gazeteciliğin teorik eğitimini yapmakta olduğum bugünler de, o günlerde ki aldığım o ‘birebir eğitimlerin’ ne kadar da  değerli olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum.

    “ Gözdenin Gözüyle Akhisar da Satranç”  benim sergime verdiğim isimdi. Akhisar Haber internet sitesinde yayınlanmış olan haberlerin Gözde Gazetesinde basılmış olan satranç haberlerimden seçkilerdi. Haber küpürleri düzgünce  gazeteden kestikten sonra asimetrik helozonik kıvrımlar verilecek şekilde makas kullanmadan el hüneri ile kopartarak  çerçevelemiştim. Nostalji havası vermek için kenarlarını ve metnin bazı yerlerini okunmasını engellemeyecek kadar  ateş ile yakmıştım.  Böylelikle yangından kurtarılmış resim , mektup, belge haline dönüşüverdiler. Son bir yılın satranç haberleri, yıllar öncesinin  arşivlerinden gün ışığına çıkarılmış gibiydi. Panolar beyaz renkliydi.Haber başlıkları, metinden  ayrı olarak siyah fon üzerinde  kompozisyona girmişti.. Kurulan siyah-beyaz kontrast, sarımtırak gri gazete küpürleri ile inceltilmişti.

   Bu görsel bir sunum idi. Okuma, göz gezdirme ve algılama için geçirilecek bu iki panoluk alan da ki süre önemliydi. O  süre de izleyiciyi sıkıp bunaltmayacak sayıda haber sunulmalıydı. Açılıştaki kalabalık geçiş  tıkanıklığa yol açabilirdi. Bunun için açılış öncesi çalışmalarım oldu. Yaklaşık yirmi kişiye  tek tek  ve gruplar halinde sergimi izlettirdim. Ben de  onları uzaktan kronometre tutarak seyrettim. Neler hissettiklerini, ve nelerin akıllarında kaldığını sordum. Bana en iyi sonuçları verinceye kadar panolarda ki  kompozisyonu sürekli değiştirdim, sergilenen haber sayılarıyla oynadım durdum. Gönüllü deneklerim hangi amaçla denendiklerini bilmiyorlardı.

    Kurdeleyi Akhisar Kaymakamı Mustafa Çek keserek sergiyi izlenime açtı.İyi bir satranç oyuncusuydu. Satranç turnuvalarına katılırdı. Manisa da 2.ci olan Akhisar Belediye Spor Satranç takımında yer almıştık. Sergimde çıkan satranç haberlerinde ondan bahseden bölümler vardı. Sergi açılışında Akhisar protokülü hazırdı. Belediye başkanı Salih Hızlı nın yerine yardımcısı Nihat Yıldıztaş gelmişti. Cumhuriyet baş savcısı Hasan Aydın, İlçe milli eğitim müdürü Kemal Sözcüer vardı. Ayrıca  Garnizon komutanı, ilçe emniyet müdürü, ve daire amirleri ile  Halk eğitim merkezi  müdürü Arif Çivi, AKGİAD başkanı İsmail Tatar ve beraberinde ki  yönetim kurulu üyeleri olan Akhisar lı iş adamları, Türkiye satranç federasyonunu (TSF)  temsilen disiplin kurulu başkanı Vehbi Başaran da gelenler arasındaydı. Akhisar kültürel yaşamı destekleme derneği başkanı Nevin Dağlı ve dernek yönetim kurulu üyelerine ek olarak ; sanatsever , “kitap kurdu” vatandaşlarımız ile beraber sergi salonunu hınca hınç dolduracak kalabalık oluşmuştu. İğne atılsa yere düşmeyecekti.

   Aynı sergiyi bir ay kadar sonra ‘Kapalı Spor Salonun ‘da yapılan  ‘Çağlak açık satranç turnuvası’ sırasında da açtım. Geniş katılımlı olan iki günlük turnuva süresince satranççılar sergimden geçmeden turnuva alanına geçemiyorlardı.

      Neden resimlerinle katılmadın eleştirisi de aldım. Karma sergiye yetecek kadar  resimlerim vardı. Ya da Cemil Başo nun tekniği ile yaptığım eserlerle de katılmak mümkündü. Üniversite yıllarımda açmış olduğum görsel şiir tarzında ki eserlerimden seçkiler de sunabilirdim. Ama ben en başından beri gazete de çıkmış haberlerimi estetik kaygılara dikkat edilerek görsel sunumu düşünmüştüm. Çünkü gazeteciliğe artık adımımı atmıştım. Üniversite de çıkartmış olduğumuz ‘ Gece Nöbeti’ ve ‘Mozaik’ isimli kültür sanat dergilerinden sonra hedeflediğim gazetecilikte , yerel gazeteciliği meslek edinmiş kişilerden “püf noktalarını” hızla öğrenerek ; ilgi alanım olan satranç alanında başarıyla  kullanmaya başlamıştım.

   Bu sergi bana neler kazandırdı? Sergiden sonra Akhisar Haber de yapmakta olduğum foto-biyografi ve foto-röportajları daha kolay yapmama olanak sunarken,  ‘gazeteci’ kimliğimi Akhisar da sadece satranç camiası değil; Akhisar protokolü de dahil olmak üzre geniş kesimlerce de kabul görmesini sağladı. Bu kazanımlarımla o dönemki Akhisar protokolünün bir çoğu ile foto-röportajlar yaparak köşemde yayınladım.

    Aslında istemeyerek ara vermek zorunda kaldığım (bırakıldığım)  uzun süreçte  gazeteciliği daha bilinçli bir şekilde yapabilmek için gerekli donanımları yüklenmeye çabaladım. Uzun soluklu olan ‘Temel Fotoğrafçılık’ kursuna yazıldım. Fotoğraf  kültürü de beni cezbetti. Ek olarak uzaktan eğitim süreci ile “Uzman fotoğrafçılık”  ile ‘Adobe Photosop kursu’nu  tamamladım. ‘Foto Muhabirliği’, ‘Yazılı Basın Muhabirliği’ ve  ‘TV Muhabirliği’ de almakta olduğum diğer sertifikalı uzaktan eğitim programlarımın isimleridir. Ayrıca gazetecilik alanında yazılmış olan ‘baş ucu’ kitaplarını da okumak gerekiyordu.

   İlk göz ağrım olan Akhisar ın ilk haber sitesi  ‘Akhisar Haber’ de daha donanımlı halde yazmak ve araştırmalarımı sizlerle paylaşmak için  geldim.

   Sağlıcakla kalınız

Tuncay Şen
drtuncaysen@gmail.com

KAYNAK:
https://www.akhisarhaber.com/zeynelzade-halk-kutuphanesi-etkinlikleri-basladi-1150h.htm