26 Aralık 2024
  • Manisa6°C
  • İzmir8°C

HARMONİA BAND, KEYFİ SEFA’NIN KONUĞU OLDU

Keyfi Sefa dergisinde yer alan “Pınar Güney’le Şehir Gazinosu Aile Çay Bahçesi Sohbetleri” köşesinin 19. Sayısında Turgay Kızıltuğ, Güldehen Marmara ve Selçuk Gönüldaş konuk oldu.

Harmonia Band, Keyfi Sefa’nın konuğu oldu

20 Ekim 2016 Perşembe 11:05

Bu haber toplam 6771 defa okunmuştur

Harmonia Band, Keyfi Sefa’nın konuğu oldu
Haber Merkezi

Keyfi Sefa dergisinde yer alan “Pınar Güney’le Şehir Gazinosu Aile Çay Bahçesi Sohbetleri” köşesinin 19. Sayısında Turgay Kızıltuğ, Güldehen Marmara ve Selçuk Gönüldaş konuk oldu.

PINAR GÜNEY İLE ŞEHİR GAZİNOSU AİLE ÇAY BAHÇESİ SOHBETLERİ

Notaların hayata tutunduğu yerde güzel hikayeler ve başlangıçlar belirir. En önemli kültürel miraslarımızdan biri olan Türk Sanat Müziği ile bambaşka bir hikayeye adım atıyoruz. Bu hikayede “Harmonia Band” adlı müzik topluluğu TRT İzmir Radyosu’ndaki  bir avuç sanatçının çabasıyla yurt dışında da büyük yankı uyandırıyor. Hep birlikte Geleneksel Türk Müziği nağmelerini, günümüzün çağdaş soundlarını ve icralarını kullanarak dinleyicilerine sunmak istiyorlar. Onlar Türk kültürünü ve müziğini tüm saygınlığıyla dünyaya tanıtacak kişiler.  “Pınar Güney’le Şehir Gazinosu Aile Çay Bahçesi Sohbetleri”nin bu sayımızda yer alan konukları Turgay Kızıltuğ, Güldehen Marmara ve Selçuk Gönüldaş ile kurdukları müzik grubu “Harmonia Band” hakkında keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

- Keyfi Sefa okurlarına kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

Güldehen MARMARA: Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuarı mezunuyum. 1993 yılından itibaren akitli (sözleşmeli) olarak gidip geldiğim TRT İzmir Radyosu’nda, 2003 yılından beri kadrolu olarak görev yapıyorum. 2015 yılında Türk kültürünü ve müziğini tanıtmak amacıyla, Harmonia Band adlı grubumuzu Turgay Kızıltuğ ve Selçuk Gönüldaş ile birlikte kurduk.

Turgay KIZILTUĞ: Çok küçük yaşlardan itibaren sanatla iç içe bir hayatım vardı. 13 yaşından beri müziğin hayatımda çok güçlü bir yeri vardı. Sanat hayatıma esas olarak, Bursa Musiki Cemiyeti’nde başladım. Benim için profesyonel anlamda müzik, 1981 yılında TRT ile tanışmamla gerçekleşti. 1981 yılında stajyer olarak başladığım TRT’deki yolculuğum 1982 yılında kadrolu sanatçı olmamla devam etti. 34 senedir TRT’de ses sanatçısı oluşumun yanı sıra, birçok koroyu yönetiyorum. Bunlardan bir tanesi olan ve koro şefliğini üstlendiğim Akhisar Musiki Derneği korosunun da çalışmalarını sürdürüyorum. Müzik direktörlüğünü TRT keman sanatçısı Selçuk Gönüldaş’ın üstlendiği, Güldehen Marmara ve benim de içinde bulunduğum Harmonia Band adlı müzik grubumuzu kurduk. Müzikal anlamda güzel ve anlmlı bir yolculuğa çıktık. Ferdi olarak yaptığımız musiki çalışmalarımızı Harmonia Band ile grup halinde gerçekleştiriyoruz.

Selçuk GÖNÜLDAŞ: 1968 yılında Akhisar’da doğdum. Lise 2 sıralarındayken babamın tavsiyesiyle TRT sınavına girdim. Türkiye’de en genç yaşta TRT sınavını kazanan keman sanatçısıyım. 30 yıldır TRT’de görev yapıyorum. Şu an hepimiz güzel bir misyonu yükleniyoruz. Musikimizin gönüllü kültür elçileri olan biz profesyonel sanatçılar ses ve saz sanatçıları olarak bir araya gelerek Harmonia Band isimli Türk müziği grubunu oluşturduk. -Güldehen Hanım müzikle tanışma serüveniniz nasıl başladı?

Güldehen MARMARA: Şu an 9 Eylül Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Aysim Dolgun, benim çocukluk arkadaşımdı.  Beni müziğe Aysim Dolgun kazandırdı diyebilirim. Bir gün beni sınıftayken yanına çağırdı ve müzik odasına götürdü. Müzik öğretmenimiz de oradaydı ve piyanodan bazı seslere basıyordu. O piyanonun başına geçmemi istediklerinde benden 3 sesi doğru bir şekilde basmamı beklediler. Hiçbir bilgim yoktu ve ne olduğu hakkında da bir fikrim olduğunu söyleyemezdim. İstedikleri sesi farkında olmadan doğru bir şekilde vermişim. Şaşırdıkları an hala gözümün önünde. Bu yolda ilerleyeceğim hiç aklıma gelmezdi. Sporcuydum ve hep sporcu olacağımı düşünürdüm. Aysim Dolgun öncülüğünde 4 kişilik bir kız grubu olarak çok sesli müzik yapıyorduk. Yabancı şarkıların yanı sıra türkü de söylüyorduk. Müzik hayatım tam olarak bu grupla başladı. Daha sonra müzik öğretmenim Nejdet İçellioğlu’nun da desteğiyle konservatuara yönlendirilme sürecim gelişti. Sonrasında da müzik benim için tutkuya dönüştü.

-Harmonia Band adlı grubu kurma fikri ilk olarak kimden çıktı?

Güldehen MARMARA: Bu fikir üçümüzün bir araya gelip, neler yapabileceğimizi sorgulamamızla başladı. Türk müziğinin sadece doğuda kalmaması gerektiğine karar verdik. Senfoni orkestrasını da içimize almalı ve müziğimizi daha akılda iz bırakıcı hale getirmeliydik.

Selçuk GÖNÜLDAŞ:  Fikir üçümüzden çıkmış olsa da, bu grubun ismini bulan Güldehen Marmara oldu. Bu kültürel hizmete öyle dostlarımız, öyle sanatçılarımız gönül verdi ki, buradaki sayıyı daha da yukarılara çıkabilirdik. Biz yine de ilk başta bu konuyu 3 kişi olarak ele almaya karar verdik. Çok da güzel ilerlediğimizi düşünüyorum.

Turgay KIZILTUĞ: Türk Müziğini ve kültürünü tanıtmak gönlümüzün ve hayalimizin köşesinde duruyordu. Böyle bir grup kurmak için bir araya gelmeyi ve adeta fikirlerimizi de hayallerimizi de ortaya dökmeyi bekliyorduk.

-Grubun ismi tam olarak nereden geliyor?

Selçuk GÖNÜLDAŞ: Harmonia kelimesi Eski Yunanca’dan  geliyor. Türkçe karşılığı da uyum anlamına gelmektedir. Biz 3 kişi dünyanın hangi enstrümanı gelirse gelsin, müziğimizi uyumlu bir şekilde yapabileceğimizi kanıtlamak istiyoruz. Müziğimizi tanıtma konusunda takım ruhuyla hareket ettiğimizi en iyi yansıtan isim ancak Harmonia Band olabilirdi.

-Harmonia Band ile en büyük amacınız ve gerçekleşmesini istediğiniz hayaliniz nedir?

Güldehen MARMARA: İnsanların müziğimizi tanıyor olmaları hepimizi çok mutlu ediyor. Tüm bunlar sizi icra ettiğiniz müzik adına çok fazla motive ediyor. Her gittiğimiz konserde güzel tanıklıklar ediniyoruz. Hangi ülkeye gidersek gidelim, yanımıza hangi enstrümanı alırsak alalım uluslararası yazım diline ve tekniğine sahibiz. Biz bu güzel amaca ve yolculuğa en iyi donanımları takip ederek çıktık. Sürekli yanımıza birilerini katmaya ve büyümeye çalışıyoruz. En büyük hayalimiz Türk Müziğinin sonsuza kadar yaşatılması.

Selçuk GÖNÜLDAŞ: Buradaki amacımız tüm dünyaya Türk kültürü ile Türk müziğini tanıtmak, yaymak ve yaşatmak. 3 kişi olarak başladığımız bu grupta çok değerli sanatçılarımızın desteğiyle ve onların da katılımıyla sayı olarak 30 kişiye kadar çıkabildik. Yolculuğumuza Frankfurt’tan başladık. Kültürüne sahip çıkan ve sahip çıkmak isteyen herkese kapımız açık. Bizi destekleyenlerin vasıtasıyla tüm dünyaya kültürümüzü gönüllü olarak yaymak için bu yola çıktık. Biz Türk müziğini bilen insanlarla birlikte olmanın gururunu yaşıyoruz. Hep birlikte olursak ve güç birliği olursa hayallerimizi gerçekleştirebiliriz. Bu kültür bizim ve ona sahip çıkmalıyız.

Turgay KIZILTUĞ: Ancak Türk Müziği’ni bilen her türlü müziğin hakkını verebilir. Müzikte köklerin geçmişe sağlam bir şekilde tutunduğu melodiler insanın ilgisini canlı tutuyor. Müziğin evrensel olduğu bir dünyada çok rahatlıkla kendi ritimlerinizle başkalarının gönül telini titretebilirsiniz. Ritimler harmanlanmalı ve birbiriyle tanışmalı. Biz böyle bir grupla bayrağı bizlerden devralacak öğrenciler yetiştirmeyi hedefliyoruz. Gençlere öz müziklerini ne kadar çok sevdirirsek, o kadar başarılı oluruz. Bekledikçe güzelleşen değerler üzerinde daha çok durulmalı ve bu değerler daha fazla tanıtılmalı. Emin olun bunun gençlerin vasıtasıyla gerçekleşebileceğine olan inancım tam not alır.

-Harmonia Band ile gerçekten çok güzel bir amaca hizmet ediyorsunuz. Yapmak istediğiniz tamamen yurtdışıyla bağlantılı. Bize biraz orada gerçekleştirdiğiniz konserlerden bahseder misiniz?

Güldehen MARMARA: Biz Almanya’da çok harika deneyimler yaşadık. İlk gittiğimde müzikal anlamda bizi hafife aldıklarını düşündüm. Bizden önce de birçok sanatçının oraya gitmesine rağmen, kalıplaşmış bir önyargının varlığını hissetmemek elimizde değildi. Hepsinden önce bizim ekip olarak çok güzel bir enerjimiz var. Selçuk Gönüldaş bütün sazları etkisi altına alıyor. Biz Almanya’nın sazlarıyla çalışmıştık ve bize bir tek Selçuk Gönüldaş gelmişti. Konseri çok güzel yönetti. O uyumla hepimiz çok farklı ve güzel işler yapıyoruz. İnsanları da müziğimizle etkimiz altına alıyoruz.

-Bizler de Turgay Kızıltuğ ile olan sahne enerjinize şahit olmuştuk.

Güldehen MARMARA: Elbette sizler burada gerçekleştirilen konserlerde böyle bir enerjiye şahit olan insanlarsınız. Dün akşam Antalya’da bile bunun bir örneğini yaşadık. Antalya Opera ve Bale Senfonik Konseri’ndeydik ve orada da bize bunu belirttiler. İkimizin sahnedeki uyumunun çok farklı ve etkileyici olduğunu söylediler. TRT’de kadroya yeni geçen arkadaşlarımız normalde kimseyi alkışlamadıklarını ancak bizi ellerinde olmadan alkışladıklarını ifade ettiler. Sahne anlamında da birbirimize alıştığımızdan enerjimiz birbirini tamamlar hale geldi. Almanya’daki konserde seyircinin bizim sahnemize olan ilgisi de muhteşemdi.

Turgay KIZILTUĞ: Biz seyirciyi şaşırtıyoruz. Önemli olan da seyirciyi şaşırtabilmektir.

-Biz de Akhisarlılar olarak bunun bir küçüğünü ne zaman yaşayacağımızı merak ediyoruz.

Turgay KIZILTUĞ: İzmir, Çeşme, Karşıyaka ve burada organize etmeye çalıştığımız bir konser var. Biz bu konserleri sponsorlarla yürütmeye çalışıyoruz. Selçuk senfoni ile çalışıyor ve sadece senfonideki yaylı çalgılar grubundan 15 tane bayan sanatçı getirecek. Tüm bunların maliyeti çok büyük. Sponsorlar destek verirse birçok yerde konser vermeyi planlıyoruz. Tüm bunların içinde Akhisar’da da büyük bir Harmonia konseri vermeyi düşünüyoruz. Bu konuda burada olan dostlarımız ve büyüklerimizle de irtibat halindeydik. Onlar adına da Akhisar’da çok güzel bir konser gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.

-Biraz da Akhisar’daki çalışmalarınızdan bahsedelim. Buradaki çalışmalar nasıl gidiyor?

Turgay KIZILTUĞ: Şu an 2 Haziran’da gölette gerçekleştireceğimiz konserimizin hazırlıklarını sürdürüyoruz. Gökhan Sezen’in de solist olarak bulunacağı bu konserin de çok güzel geri dönüşler alacağından eminim.

-Peki, müzikal anlamda Akhisar’daki koroyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Turgay KIZILTUĞ: Akhisar korosu şu ana kadar çalıştırdığım birçok korodan çok daha iyi durumda. Burada yönetimini üstlendiğim koro Türkiye’nin en genç ve dinamik korolarından bir tanesi. Müzikal anlamda üst seviyelerde bulduğum için benim gözümde ayrıcalıklı bir yere sahip. Gerçekleştirdiğim profesyonel grup konserlerine en çok solisti bu korodan seçiyorum. Bilhassa gençler çok başarılı ve her geçen gün yeni ve güzel sesler ekleniyor. Koroya yeni katılan seslerden biri de konserde solist olarak yer alacak. Akhisar’ın büyüsünü seviyorum. Burası benim gözümde dedikodu ve komplekslerin olmadığı bir adres. Bu koroda herkes birbirini çok seviyor. Böyle bir atmosfer her koroda yakalanmayabilir. Akhisar’daki koronun gidişatının her seferinde çok daha iyi bir yöne doğru gittiğini görüyorum. Bu koroyla 10 senede inanılmaz işler başardık. “Harmonia Band Show” ile ilk olarak 21 Şubat’ta Akhisar’ı tanıştırdık. Bu ilkin burada yaşanması bizim için kayda değerdir. Akhisar’ın büyüsü farklı ve Akhisar bize çok uğur getirdi.

-Sizi de Akhisar’da bulunan bu koroda solist sanatçı olarak görüyoruz. Sizde güzel bir hatıra bırakan, repertuarınızda bulunan ve söylemekten keyif aldığınız parça hangisi?

Güldehen MARMARA: Günaydınım şarkısını çok seviyorum. Bir de Selim Öztaş’a ait olan “Leyla’nın öğrencisi” adlı parçayı söylemekten çok keyif alıyorum. Bu ikisi beni alıp uzaklara götürmesine izin verdiğim şarkılar.

-Harmonia Band olarak önümüzde ne gibi projeler olduğunu söyleyebilirsiniz?

Selçuk GÖNÜLDAŞ: Klasik müziğin en yoğun bir şekilde tercih edildiği Viyana’dan başlıyor. Tüm dünyadan bu konserlere gelen bir dinleyici kitlesi var. Oradaki konservatuarla Türk kültürünü tanıtmak üzerine bir yazışmamız var. Yazımadan sonra bizden müziğimizi dinlemek için birkaç CD istediler. “Biz Türk Müziği’ni neden bu daha önce bu kadar yakından incelemedik?” diye üzüldüklerini ifade ettiler. Gerçekten gönüllü müzik elçileriyiz. Aynı zamanda gönüllü kültür elçileriyiz. Biz kendimizi böyle kabul ediyoruz. Müziğin gönüllü bir elçisi olduğunuzu kabul etmediğiniz bir yerde kendi mesaisini yaratmaya çalışan sanatçılara dönüşürsünüz. Bu da gönlünü sanata vermiş kimselerin zamanına ihanettir. Amaç Türk kültürünü yaşatmak ve tanıtmaksa gönüllü elçi olmanız gerekiyor.

-Bu konserlerin bizim alışageldiğimiz konserlerden farkı ne?

Güldehen MARMARA: Eğitici, eğlendirici ve romantik oluşumlu konserler sahneye hakim oluyor diyebilirim. Kareografisiyle bile şarkıyı size yaşatıyorlar. O hikayeler de illaki Türk kültürüne ve yaşantısına ışık tutuyor.

-Konserlerinizde Akhisar’lı dinleyicileri nasıl buluyorsunuz?

Turgay KIZILTUĞ: Akhisar’da müzikseverlerin varlığına ve onların musikiye olan sevgilerine saygı duyuyorum. Nedense alkışı başlatan birine ihtiyaç duyuyorlar ve onları alkışlama konusunda tembel buluyorum. Alkışlamak insanı gençleştiren bir eylemdir.

-Harmonia Band ekibi olarak son olarak vermek istediğiniz mesaj var mı?

HARMONİA BAND: Türk Sanat Müziği vazgeçmememiz gereken kültürel bir mirastır. Bu mirası başkalarına ifade ederken modern unsurlarla ifade etmeliyiz. Müzik evrenseldir ve yerel olanı evrensele yaklaştırmak adına akılda kalıcılık öneli bir değerdir.

Harmonia Band, Keyfi Sefa’nın konuğu oldu
Harmonia Band, Keyfi Sefa’nın konuğu oldu
Harmonia Band, Keyfi Sefa’nın konuğu oldu
Harmonia Band, Keyfi Sefa’nın konuğu oldu
Harmonia Band, Keyfi Sefa’nın konuğu oldu
Harmonia Band, Keyfi Sefa’nın konuğu oldu
Harmonia Band, Keyfi Sefa’nın konuğu oldu
Harmonia Band, Keyfi Sefa’nın konuğu oldu
Harmonia Band, Keyfi Sefa’nın konuğu oldu
Harmonia Band, Keyfi Sefa’nın konuğu oldu
Harmonia Band, Keyfi Sefa’nın konuğu oldu
Harmonia Band, Keyfi Sefa’nın konuğu oldu
Harmonia Band, Keyfi Sefa’nın konuğu oldu

Yorumlar