MİRASIN REDDEDİLMESİ VE VERASET İLAMI
Tuğba Gerçin Çığ
07 Temmuz 2021 Çarşamba 14:37
Mirasın reddedilmesi ve veraset ilamı
Bir kimsenin ölümü ile mirasçılarına geçen özel hukuk ilişkilerinin tümüne miras, yani tereke denir. Ölümün gerçekleşmesiyle, ölen kişinin mirasçıları geriye kalan tüm hak ve borçlara sahip konuma gelir. Her ne kadar hak ve borçların devri ölüm anında gerçekleşse de yeni söz sahiplerinin hukuken tescillenmesi ve hangi mirasçının ne kadarlık pay sahibi olduğunun netleştirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle mirasçıların zaman kaybetmeden veraset ilamı adı verilen belgeyi çıkartması uygun olacaktır. Veraset ilamı (mirasçılık belgesi) ölen kimsenin mirasçılarını ve mirastan hangi oranda pay alacaklarını gösteren resmi bir belgedir. Bu belge herhangi bir adliyede bulunan Sulh Hukuk Mahkemesi’ne bu yönde talep içeren bir dilekçe vererek alınabilmektedir. Mirasçılar birden fazla ise hepsinin işlem yapmasına gerek yoktur. Herhangi birinin dilekçe vermesi ile alınabilen veraset ilamı, tüm mirasçıların durumunu içerir nitelikte olacaktır. Bunun yanı sıra noter kanalıyla da veraset ilamı çıkarmak mümkündür.
Veraset ilamında, ölen kimsenin malvarlığının olup olmadığı ya da nelerden ibaret olduğu, varsa borçlarının ne kadar olduğu bilgileri yer almaz. Ayrıca, mirasçıların paylarının belirtilmiş olması, ölen kişinin bir mal varlığı olduğu şeklinde de yorumlanamaz. Vefat eden kişinin borç, alacak, tapu, hisse senedi, araç, banka varlıklarını öğrenebilmek için ayrı bir dava yolunun kullanılması gerekmektedir. Bu sayede tüm hak ve borçlar bir mahkeme kararı ile tespit edilmiş olacaktır.
Miras bırakanın hayattayken mirasçıların çıkarlarını zedeler şekilde tasarrufta bulunduğu ya da mirasçılardan bazılarını kayırma yoluyla hileli işlemler yaptığı düşünülüyorsa hak kaybı yaşayan mirasçıların başvurabileceği bazı hukuki yollar bulunmaktadır. Halk arasında “mal kaçırma” olarak nitelendirilen bu durumun bertaraf edilmesi mümkündür.
Vefat eden kimse geride kalan mirasçılarına malvarlığı ve haklarında olduğu gibi, varsa borçlarını da bırakmaktadır. Mirasçıların her biri müteveffanın tüm borçlarından sorumlu olacaktır. Miras bırakanın borçlarının, mevcut mal varlığı ve alacaklardan fazla olduğu durumlarda ise mirasçılar bu durumu üstlenmek istemeyebilir. Diğer bir deyişle mirasçılar her hâlükârda mirası kabul etmek zorunda değildir. Herhangi bir gerekçe ile mirasçı mirası reddedebilir. Böylelikle vefat eden kimsenin borçlarının sorumluğunu almaktan kurtulur, malvarlığı ve alacaklarındaki hakkından da vazgeçmiş olur. Bu konuda önemli hususlardan biri ise mirasın reddedilmesinin şarta bağlanamayacak oluşudur. Örnek vermek gerekirse “miras bırakanın borçları malvarlığı ve haklarından fazla ise mirası reddediyorum.” şeklinde bir talep mahkemece kabul görmeyecektir. Aynı zamanda mirasçılara tanınan bu hak süre şartına tabidir. Kural olarak miras bırakanın ölümünden itibaren 3 ay içerisinde mirasın reddedilmesi amacıyla Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurulmalıdır. Zira mirasçıların ölümle birlikte mirasçı olduğunu öğreneceği kabul edilir. Mirası reddetmek isteyen mirasçı, mirasçı olduğunu daha sonra öğrendiğini ispat edebilirse 3 aylık süre bu öğrenme tarihinde başlar. Bu süre hak düşürücü süre olup, geçmesi halinde mirasın reddedilmesi mümkün olmayacaktır. Ancak 3 aylık reddetme süresi geçmiş olsa dahi, istisnai olarak mirasın hükmen reddi söz konusu olabilir. Mirasın hükmen reddi imkanı bazı yasal şartlara bağlanmış olup süre kısıtlamasından bağımsızdır.
Son olarak belirtmeliyim ki veraset ilamı alınmış olması mirasın reddedilmesine engel değildir. Diğer bir deyişle mirasçıların mirası kabul ettiği anlamını taşımamaktadır. Öngörülen yasal şartlara uyulması kaydıyla mirasın reddedilmesi mümkün olacaktır. Hukuki teknik ve bilgiler ışığında değerlendirilmesi gereken bu konuda hak kaybı yaşamamak adına bir avukattan yardım almanız yararlı olacaktır.
Yeni yazılarda görüşmek üzere, güzel bir hafta geçirmeniz dileğiyle…
Av. Tuğba ÇIĞ
İletişim: av.tugbacig@gmail.com
YASAL UYARI:Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Akhisar Haber Ajansı - AHA'ya aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazı sadece Akhisar Haber Ajansı tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2003 Akhisar Haber