ŞEHİT MADENCİ EŞİ: ALDIĞIMIZ HER NEFES İŞKENCE HALİNE GELDİ
Manisa'nın Soma ilçesinde 301 işçiye mezar olan, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait Eynez maden ocağındaki faciada eşi Emin Kut’u kaybeden 31 yaşındaki bir çocuk annesi Güler Kut
24 Aralık 2015 Perşembe 09:13
Şehit Madenci Eşi: Aldığımız Her Nefes İşkence Haline Geldi
Haber Merkezi
Manisa'nın Soma ilçesinde 301 işçiye mezar olan, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait Eynez maden ocağındaki faciada eşi Emin Kut’u kaybeden 31 yaşındaki bir çocuk annesi Güler Kut, kendisi ve çocuğu için aldıkları her nefesin işkence haline geldiğini söyledi. Babası, annesi ve kardeşlerinin olmadığını dile getiren gözü yaşlı kadın, “Eşim, benim hem annem hem babam hem kardeşimdi. O benim her şeyimdi.” dedi.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden Soma davasının beşinci duruşmasının yedinci celsesinin öğleden sonraki bölümünde, Güler Kut müşteki olarak dinlendi. Eşinin madence söküm ustası olarak çalıştığını söyleyen Kut, “Eşim, işten gelince madende yaşadıkları sıkıntıları bana her gün anlatırdı. İsmail Adalı’yı hiç sevmezdi. Faciadan kısa bir süre önce yine işten geldiğinde anlatmıştı. Bir arkadaşı, küçük abdestini yaparken İsmail Adalı yakalamış. Birden küçük abdestini yapan işçiyi tekme tokat dövmeye başlamış. Eşim arkadaşını, İsmail Adalı’nın elinden zor almış. Eğer yalan söylüyorsam, Allah buradan çıkmayı nasip etmesin.” dedi.
Eşinin en çok da devamlı üretim baskısı yapılmasından şikayetçi olduğunu aktaran Güler Kut, “Benim eşim, yedi yıldır orada çalışıyordu. İsmail Adalı ve birkaç kişiden daha, çok nefret ediyordu. Maden ocağında fare görülmesi yaşam kaynağıymış, son 15-20 gündür madende fare görülmüyormuş. Bunu üstlerine defalarca söylemişler ama onlar hep, ‘Siz işinize bakın.’ diyorlarmış.” şeklinde konuştu.
'EŞİMİ YER ALTINDA ÇALIŞTIRDIĞIM İÇİN VİCDAN AZABI ÇEKİYORUM'
Eşinin son günlerde başı ağrıdığı için devamlı ağrı kesici kullanmak zorunda kaldığını belirten Kut, “O öldükten sonra da şimdi biz ağrı kesicilerle duruyoruz. Benim annem, babam, kardeşim yok. Eşim benim her şeyimdi. O benim annem, babam, kardeşimdi. Eşim öldüğünde çocuğumuz 10 aylıktı, şimdi 1,5 yaşında. Eşim çok zor şartlarda çalışıyordu, çalışacak gücü kalmamıştı. Bana, ‘Şu en son kömürü de alalım, ondan sonra işi bırakacağım.’ diyordu. ‘Anamızdan emdiğimiz süt burnumuzdan geldi.’ diyordu. Ben eşimi yer altında çalıştırdığım için vicdan azabı çekiyorum. Şirketin patronu Can Gürkan, kendisini nasıl suçsuz görüyor ve vicdan azabı çekmiyor anlamıyorum. Eşim olmadığı için benim ve çocuğumun aldığımız her nefes bizim için işkence. Ben bu işin içinde siyasetin de olduğunu düşünüyorum. Biz çok acı yaşadık. Bize bu acıyı yaşatanlara Allah da acı yaşansın.” dedi.
Soma Davasının Beşinci Duruşmasının Yedinci Celsesi Sona Erdi
Manisa'nın Soma ilçesinde 301 madencinin şehit olduğu faciayla ilgili, sekizi tutuklu 46 sanıklı davanın beşinci duruşmasının yedinci celsesi sona erdi. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada bugün, şehit madencilerin aileleri ve yakınları dinlendi. Duruşmasın son bölümünde Sema Alp, Marziye Arslan, Feraye Kılıç, Necati Şentürk, Sami Ergün ve İbrahim Duran müşteki sıfatıyla dinlendi.
Yaklaşık 10 sat süren dava ara karar verilmek üzere 25 Aralık Cuma günü saat 09.00’a ertelendi.
301 MADENİCİNİN ÖLDÜĞÜ OLAY
Manisa'nın Soma ilçesi Eynez mevkiinde Soma Kömürleri İşletmeleri AŞ tarafından işletilen maden ocağında 13 Mayıs 2014'te saat 15.00 sıralarında başlayan yangında, 420 metre derinlikte ve 3,5 kilometre uzunluğundaki galeriler dumanla dolmuş, faciada 301 madenci ölmüş, 162 işçi sağ kurtarılmıştı.
Olayla ilgili soruşturma sonucunda açılan davada tutuklu 8 sanık, 'olası kastla öldürme' suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçundan da 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istemiyle yargılanıyor. Tutuksuz 38 sanık hakkında ise 'taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma' suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis isteniyor. Bunlardan 25'i hakkında da bu suçları 'bilinçli taksirle' işledikleri gerekçesiyle aynı aralıktaki ceza süresinin, üçte birden yarısına kadar artırılarak uygulanması talep ediliyor.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2003 Akhisar Haber