SEYİT AHMET TÜRBESİNİN ÇİÇEKLERİ!

Seyit Ahmet Türbesinin Çiçekleri!

(Özel Haber)

    Ziyaret ettiğimiz türbede bizleri Seyit Ahmet Türbesi yapımında önderlik yapan Hasan Alemdar karşılıyor ve heyecanla anlatmaya başlıyor buranın macerasını;

    1170' lerden sonra Akıncıların buraya gelmeleri Bizansın içine, mücahitler, bu devam ediyor yıllarca Saruhanbeyli kuruluncaya kadar. Saruhanbeyli 1300' lerde tahakkuk ediyor, o arada Seyit Ahmet Hazretleri bu beldeye yerleşmiş etrafındaki mücahitlerle birlikte, burada aslında Seyit Ahmet Baba Vakfı ile Medresesi zaviyesi, tekkesi, burada, mevcut olduğu Vakıflar genel müdürlüğünde tescil edilmiş vaziyette, tarihte mevcuttur, burada gördüğümüz mezarlık Akhisar' ın en eski mezarlığı, müslümanların ilk defnedildiği yer, buradaki yerleşim birimi 1170' lerden başlıyor, 1300' lerde de Saruhanbeyli kurulduktan sonra da tamamen buraları müslümanların hakimiyetindedir. Mezarlıkta gördüğümüz taşlar, aslında yapı taşlarıdır, dışarıdan buraları boş olduğu için bırakılmıştır, aslında müslümanların yazılı taşları ve müslüman mezarlıkları çoğunluktadır. 500-600 yıllık yazılı taşlar içeride mevcuttur. Bu gördüğümüz yapı tabiki en eski mezarlık olduğu için burada selvilerde zaten burada çok eski olduğunu ispat etmektedir. Bu mezarlık aşağı yukarı 50 yıl terkedilmiş durumdaydı, biz bu 17 bin metre kare alanı, tamamen korumaya aldık, etrafı tellerle ve direklerle çevrilmiştir. Şu anda 500 tane selvi diktik ve ileride yine bu mezarımızın, devamlı mezarlık kalabilmesi için, türbesi de yenide restore edildi, görüldüğü gibi mescidiyle, türbesiyle, mutfağıyla, yemekhanesiyle, kadın ve erkeklerin ayrı ayrı abdest alma yerleri ile beraber tamamen yeniledik. Yaklaşık iki yıl gibi kısa bir sürede tüm restorasyonumuzu bitirdik. Mutfağımız hiç boş kalmıyor buzdolabı ve bir çok mutfak aletleri ile hizmet vermektedir. Türbedeki mimari yapı ise, Osmanlı mimarı olarak en itinalı vaziyette, İstanbul, Ankara, Konya, Bursa, Eskişehir gibi büyük şehirlerimizdeki Osmanlı yapılarının aynısı burada tatbik etmeye çalıştık, çinileri, sandukası, yapıları görüldüğü gibi müslümanların yardımları ile bu hale getirildi. Ecdadımızın, dedelerimizin, yapılarına uygun olması için bütün gayretimiz ile sarf ettik. Ziyaret saatleri belirlemedik, sabah namazından akşam namazına kadar dileyen herkes burada ziyarette bulunabilir. Burada görülen sarı renkteki çiçekleri biz ekmedik, bunlar Cenabı Hakkın buraya lütfettiği bir manzara olarak görüyoruz. Bu çiçekleri bugüne kadar hiç bir yerde gören çıkmadı, hatta bizim çevrelediğimiz alanın bir metre yakınında dahi bu çiçeklerden yok. Her yıl Nisan ayı içerisinde çıkar ve bir ay boyunca çiçekler böyle kalmaktadır. Çiçeğin bir ismi olmadığı için bunlara Seyit Hazretlerinin çiçekleri diye hitap ediyoruz. Türbe etrafında bulunan koridorlar da özenerek yapıldı ve yoğun günlerde vatandaşımız mağdur olmaması için böyle uygun gördük. Burada dileyenler mevlüd okutuyor, kelimeyi tevhid' ler çekiliyor. Burada dışarıdan gelen ziyaretçiler, geziyorlar ve diyorlar ki, bize şurası şöyle olsaydı diye bir şey bırakmamışsınız diyorlar. Bu gördüğümüz güzellikler, Cenabı ALLAH' ın Seyit Ahmet Hazretlerine ikramı olduğunu cümleten böyle kabul ediyoruz, biz yapmıyoruz, Cenabı Hak lütfediyor, bizler sadece vesile oluyoruz. Dışarıdan ziyaretçi sayımız oldukça fazladır. Burada izin olmadığından Cuma namazlarını kılamıyoruz.Seyit Ahmet Baba vakfı binlerce dönüm arazisi olan bir vakıftır. Fakat bu erimiş, ne şartlar altında eridiğini bilmiyoruz, yalnız burada 1151 ada 9 nolu parsel şu anda tapu dairesinde muamele görürken Seyit Ahmet Baba Vakfına Birmilyarbeşyüzdörtmilyon lira yatırmadan muamele görmüyor. Bu da Vakıflar genel müdürlüğünün yapacağı işlemler arasında yer almaktadır. Bizim görevimiz Seyit Ahmet Hazretlerinin türbesini imar etmek, bakımını yapmaktır. Dernek olarak bir de eski İstanbul yolunun girişinde solda bir Camii yaptırmak istiyoruz.

17 Mayıs 2005 at 18:56:46