SICAK HAVALARDA METABOLİZMAYI HIZLANDIRIN
Metabolizma; canlıda yaşamın sürdürülmesi sırasında gerçekleşen tüm kimyasal tepkimelerdir. Her organizma; büyüme, gelişme, ısı, hareket, üreme gibi yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmek için dış çevreden bazı maddeler ve enerji almak zorundadırlar.
06 Ağustos 2015 Perşembe 11:05
Sıcak Havalarda Metabolizmayı Hızlandırın
Metabolizma; canlıda yaşamın sürdürülmesi sırasında gerçekleşen tüm kimyasal tepkimelerdir. Her organizma; büyüme, gelişme, ısı, hareket, üreme gibi yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmek için dış çevreden bazı maddeler ve enerji almak zorundadırlar. Bu maddeler ve enerji, yaşamsal faaliyetlerin sürdürülebilmesi için gereken organik moleküllerin sentezlenmesinde kullanılacaktır. Dış çevreden alınan maddeler ya önce parçalanarak yıkıma uğratılacak ya da yıkıma gerek kalmadan gerekli moleküllerin sentezlenmesinde kullanılacaktır.
Peki bazal metabolizma enerjisi nedir?
Bir bireyin yaşamsal fonksiyonlarının (vücut ısısının korunması, organlarının çalışması gibi) devamlılığı için gereken enerjiye bazal metabolizma enerjisi denir. Bazal metabolizma için gereken enerji kişiden kişiye göre, vücut ağırlığına göre, cinsiyete ve yaşa bağlı olarak değişir.
Metabolizma neden yavaşlar?
Daha önceki yıllara göre az yemememize, pasta, kurabiye, sütlü tatlılarını hiç yemememize rağmen, diyetinize sıkı sıkı uymanıza rağmen, kilo veremiyorsanız ya da eskiye göre az kilo veriyorsanız genellikle sebep aynıdır. Metabolizmanın yavaşlaması !
Metabolizma hızınız yavaş ise;
Yaşlanmanın doğal sonucu olarak metabolizma hızınız düşmüş olabilir veya bir hastalık sonucu düşmüş olabilir.
Bedenin dışarıdan aldığı besinleri enerjiye ve kaloriye değiştirme yeteneği bozulacaktır ve yıkılmayan fazla kaloriler, kilo olarak size geri dönecektir.
30'lu yaşlardan sonra, vücut her 10 yıllık dönemde %2-4 daha az enerji yakmaya başlar. Menopoz ve antropoz da metabolizmayı yavaşlatır. Yaptığımız hatalı diyetler, hareketsiz bir yaşam benimsememiz, vücut ağırlığımız, cinsiyetimiz, çeşitli hastalıklarımız ve genlerimiz de metaolizmanın yavaş çalışması üzerinde etkili rol oynar. Örneğin; tiroid hormonu yetersizliği, metabolizma hızının azalmasına neden olur.
Metabolizmayı hızlandırmak için;
Daha çok su tüketin.
Sabah kahvaltılarını ve öğle yemeklerini güçlendirin.
Akşam yemeklerinizi erken saate çekin ve hafifletin.
Ara öğünleri kesinlikle ihmal etmeyin.
İşlenmiş gıdalar yerine doğal besinleri tercih edin.
Yiyeceklerinize baharat ilave edin.
Daha çok ve sık hareket edin.
Kendinizi asla aç bırakmayın.
Çiğ sebze tüketmeye özen gösterin.
Kesinlikle öğün atlamayın.
Hangi besinler metabolizmayı hızlandırır?
Yeşil çay: Son yıllarda yapılan araştırmalara göre; çay abdominal yağ kütlesini azaltmada ve kilo kontrolünde önemli rol oynar. Yeterli ve dengeli beslenen kişilerde, yeşil çaydaki kateşinin abdominal yağ yakmada etkili olabileceği gösterildi.
Su: Her gün 2 litre su tüketildiğinde, tokluk hissi oluşur ve açlık krizleri azalır. Ayrıca enerji tüketimini de uyarır.
Tarçın: Tarçının, şeker hastalığında kan şeker düzeyini dengeleyici bir etkisi vardır. Ara öğünlerde yediğiniz meyvelerin üzerini 1 tatlı kaşığı tarçınla süsleyerek tüketebilirsiniz. Talı yeme isteğini ve açlık krizlerini baskılar.
Kırmızı acı biber: Acı biber kapsaisin isimli bir madde içerir. Kapsaisinin metabolizmayı hızlandırıcı etkisi bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır.
Mate: Santral sinir sistemi uyarıcısıdır. Zihinsel ve fiziksel güçsüzlüğe karşı kullanılır. Açlık ve susuzluk hissini giderir. Metabolizmayı hızlandırıcı etkisi vardır.
Elma sirkesi: Elma sirkesinin metabolizmayı hızlandırıcı etkisi bilinmektedir. Öğle ve akşam yemeklerinde salatanıza 1 tatlı kaşığı elma sirkesi ekleyebilirsiniz.
Keten tohumu: Keten tohumu, midede su alarak şişmekte ve tokluk hissi yaratmaktadır. Barsak hareketlerini artırarak dışkılamayı kolaylaştırır. Ayrıca sindirim sistemi üzerindeki olumlu etkilerinden dolayı metabolizma hızını arttırır. 1 kase yoğurdun içine 1 tatlı kaşığı keten tohumu karıştırarak tüketebilirsiniz. Mutlaka arkasından 2 su bardağı su tüketin.
Salata: Sebzeler yüksek posa içerikleri nedeniyle sindirim sistemini harekete geçirirler ve kabızlığın çözümünde etkilidirler. 1 tatlı kaşığı keten tohumu ve 1 tatlı kaşığı elma sirkesi ile tüketilen salata bazal metabolizma hızını arttırır.
Zencefil: Zencefilin içerisindeki maddeler dolaşım ve sindirim sistemini uyarır. Baharat olarak kullanılan zencefil, mide ve barsaklarda oluşan gaz sorununa da iyi gelir.
Ananas: Ananas bromelain denilen sindirim enzimi içerir ve bu enzim proteinlerin sindiriminde etkilidir. Vücutta oluşan yıkım olaylarını çabuklaştırır. Dolayısıyla metabolizma hızlandırıcı etkisi vardır.
ÖZEL DOĞUŞ HASTANESİ OBEZİTE MERKEZİ
Dünyada giderek yaygınlaşan ve dünyanın en önemli sağlık sorunlarından biri haline gelen obezite, önlenebilir bir sağlık problemidir. Obezite, yani aşırı şişmanlık, yaşam kalitesini ve süresini anlamlı derecede etkilemektedir.
Dünyada özellikle gelişmiş ülkelerin en önemli sağlık sorunu olan obezite artık ülkemizde de önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Dünya sağlık örgütü verilerine göre dünyada 1.6 milyar kişi fazla kilolu ve bunların 400 milyonu da obezdir. 2015 yılında bu rakamların 700 milyon ve 2 milyara ulaşması tahmin ediliyor.
Obezite tedavi edilebilir bir hastalık olup, ileri düzeyde uzmanlık ve deneyim gerektiriyor. Özel Doğuş Hastanesi Obezite Merkezi, obeziteyle birçok branşın ortak yaklaşımıyla savaşmayı hedefliyor ve özellikle obezite cerrahisinde deneyimli ekibiyle hastalara farklı cerrahi alternatifler de sunuyor.
Obezite Cerrahisi ve Cerrahi Sonrası Beslenme
Özel Doğuş Hastanesi Obezite Kliniği’ne başvuran hastaların, obezite konusunda deneyimli beslenme ve diyet uzmanı denetiminde kilo vermesi hedefleniyor. Burada, her bir hasta için, onun beslenme alışkanlıklarına ve sağlık durumuna özel, kalorisi hesaplanmış bir diyet planlanıyor. Diyet programlarında hedef, hastanın aç kalmadan, sık aralıklarla küçük porsiyonlar yemek yemesini sağlamak oluyor. Hastalar, program buyunca beslenme uzmanlarının takibinde oluyor.
Operasyon Sonrası Beslenme
Obezite cerrahisinin başarısında, hastanın yeni yaşam tarzını benimsemesi, beslenme uzmanı ve doktorunun işbirliği ile oluşturulan diyet programına uyması, gerekiyorsa besin, vitamin ve mineral takviyelerini düzenli olarak kullanması büyük önem taşıyor.
Her hastaya özel bir program oluşturulsa da, obezite sonrası beslenmede temel olarak aşağıdaki prensipler önem taşıyor.
1) Diyetin 1. Aşaması - Ameliyat sonrası 1-2. günler (Berrak Sıvı Diyet)
2) Diyetin 2. Aşaması - Ameliyat sonrası 3 -7. Günler (Tam Sıvı Diyet)
3) Diyetin 3. Aşaması - Ameliyat sonrası 8-21. Günler (Yumuşak kıvamlı diyet)
4) Diyetin 4. Aşaması - Ameliyat sonrası 4. hafta (Yumuşak-Kat),
5) Diyetin 5. Aşaması - Ameliyat sonrası 4. Ay
6) Diyetin 6. Aşaması - Ameliyat sonrası ilk 2 yıl
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2003 Akhisar Haber