SINAVLAR KALDIRILIRSA ÖĞRENCİLER OKULLARA NASIL YERLEŞTİRİLECEK?

SINAVLAR KALDIRILIRSA ÖĞRENCİLER OKULLARA NASIL YERLEŞTİRİLECEK?

            4+4+4 = 12 yıl zorunlu eğitim süresi yasasının çıkarılmasından sonra kamuoyunun  gündemine giren en önemli sorulardan biri de “lise eğitimi zorunlu olduğuna göre Liselere Giriş Sınavı kaldırılacak mı?” sorusu ol-muştur.

            Bu soruya “ben yaptım oldu” mantığı ile cevap verecek olursak “kaldırdım” der geçeriz. Ancak bir de ülkemiz eğitiminin gerçekleri var ki “kaldırdım” demekle sorunu çözemiyorsun. Peşi sıra pek çok soru ve sorunla karşı karşıya kalıyorsun.

            Aşağıdaki çizelgede ülkemizde ve Akhisar’ımızda sınavla öğrenci alan okullar ve kontenjanlarıyla birlikte toplam 8.sınıf öğrenci sayıları verilmiştir.

Tabloda görüldüğü gibi toplam öğrenci sayısının yaklaşık yarısı (Türkiye’de %44, Akhisar’da %60) sınavla öğrenci alan okullara yerleştiriliyor. Bu %50’lik dilimin içine girmek ve hele Fen Liseleri (%1,16),  Sosyal Bil. Liseleri (%0,23),  Anadolu Öğretmen Liseleri (%2,78) gibi okullara girebilmek için öğrencilerin mutlaka daha fazla öğrenmesi ve öğrendiği bilgiyi kullanabilme becerisi kazanması gerekir. Nerede kazanır, nasıl kazanır?

Dershaneleri “Eğitimde fırsat eşitliğini bozuyor.” gerekçesiyle kaldırmayı düşünenler bu sorulara nasıl cevap verir bilemem ama aklıma ilk gelen her halde “gemisini kurtaran kaptan” sözü doğrultusunda özel ders ve mershanecilik (merdiven altı dershaneciliği) bugünkünden çok daha yaygın olacaktır.

Öğrencileri okullara sınavsız geçiş yoluyla, yani okul başarısına göre yerleştirmek bir çözüm gibi görünü-yorsa da, bu durum da beraberinde bir sürü soruyu getirmektedir:

Okullarımızın fiziki yapıları eşit mi?

Öğretmen kadroları tam mı?

Öğretmenlerin yeterlilikleri benzer mi?

Yapılan sınavların zorluk - kolaylık dereceleri eşit mi?

Ölçme değerlendirme standartları benzer mi?

Öğrencilere okul yönlendirmesi yapacak rehberlik birimleri var mı?

Rehberlik birimleri varsa bile öğrencileri tanıma teknikleri uygulanıyor mu?

Öğrenciler ilgi – bilgi ve yetenekleri doğrultusunda iyi tanınıyor mu?

Öğrenci velilerinin eğitim - öğretime verdiği önem ve çocukları adına oluşturdukları fırsatlar eşit mi?

Öğrencilerin okul dışı zamanlarını geçirdikleri sosyal çevreler benzer mi?

Bırakın merkez – taşra okulu karşılaştırmasını, aynı merkez de bulunan (örneğin Akhisar’ımızda) 

                      okulların hepsinin standardı aynı mı?

            Bu soruların sayısını daha da arttırmak mümkün, ancak bu kadarına bile olumlu yanıt verilirse, o zaman okul giriş sınavlarına hiç gerek kalmaz. Fakat çok merak ediyorum acaba bu sorulara olumlu yanıt verecek bir tek yetkili var mıdır?

            Gerçekçi olmak gerekirse yoktur. O zaman, en azından bu standardı yakalayıncaya kadar, okul yerleş-tirme sınavları devam etmelidir.