27 Aralık 2024
  • Manisa11°C
  • İzmir11°C

SOKAK HAYVANLARI REFORMU

Mahmut Tolon

03 Mayıs 2017 Çarşamba 08:32

Umarım 5 yaşındaki Eymen Deniz bir dönüm noktası için işaret fişeği olur. Hepimiz sarsılıp kendimize geliriz. Kanun değişir. Kararname çıkar eyy parlamentodaki temsilcilerimiz ve eyy en yetkili kişiler! Her ay maaş almasını biliyorsunuz artık bu işi de çözün.

Ayıp boyutunda değil artık rezalet boyutunda. Vıcık vıcık ayol insancıllığı ve “aman ben ne kadar insancılım ve hayvanseverim” diye ortalıkta dolanan insanlar.

Teker teker ve tekrar anlatmaya çalışayım:

Kedi ve köpekler insanlar sayesinde ve insanların “evcil hayvanları” olarak çoğalmışlardır. Vahşi doğada yaşayan az sayıda kedi köpek türünün temsilcisi  vardır.

Eymen Deniz isimli 5 yaşındaki çocuk evinin bahçesinden çıkan topunun peşinden yandaki yeşil alana gidince 4-5 sokak köpeği tarafından ısırılmış ve yerde 4-5 metre sürüklenmiştir; Annesi yetişip kurtarana kadar. Referandum haberleri arasında gene de dikkatinizi çekmiştir umarım.  Güpegündüz, öğle vakti.   Bu ilk değildir, Urla’da bisiklet binen kız çocuğu daha önceydi. Ankara’da yolda koşarken ısırılarak ölen, öldürülen öğretmen, Maçka’da beş yıldızlı otelden sokağa çıkma gafletinde bulunan turistler vs. vs.

Abuk bir kanun sayesinde belediyeler sokaktaki kedi ve köpekleri kısırlaştırıp oldukları yere bırakmakla mükellefler.

Yeni bir kanun gerek. Neden? Leishmaniozis den kuduza kadar kedi ve köpeklerden geçen hastalıklar var. Sokak hayvanlarının turizme büyük bir zararı var.

Sokaktaki kedi ve köpekleri insanların parazitleri gibi görmek çok da yanlış olmaz.

Ben hayvan sever ve yaşamında bolca kedi ve köpek sahibi olmuş olan ve halen olan bir insan olarak  tasmasız kedi ve köpeklerin devletin ayıracağı barınak, arazi türü yerlere götürülmelerini öneriyorum. Tasmalı olan hayvanların da sahiplerinin ismi tasmada yazılmalıdır ve belediye veterinerleri veya muhtarlarca verilecek bir ruhsatları olmalı. Bu ruhsat için de topluma yılda 100 Tl gibi bir ücret ödemeleri.

Bu ücretlerle hayvan barınakları – desteklenir, yönetimleri gönüllü çok sayıda olan hayvansever dernekleri temsilcilerine  verilir.

Diğer ülkelerde bu sayıda hayvan başıboş sokaklarda gezmemektedir. Kediler genetik olarak avcı hayvanlardır. Etrafta serçe göremez olduk! Sincaplar ve serçeleri avlamaktadırlar ve köpekler gibi kist hidatik, kuduz taşıyabilirler.

AYY, AYOL Ne Kadar Şeker!

Lokantada masadan bir sokak hayvanına yemek parçaları atmak kendini ilkelce yüce hissetmek, esasında ayıptır, düşüncesizliktir. Bu hayvanların alışmalarına ve dilenmelerine yol açar.

Bunun sonunda da ülkeye bir bilinç düzeyinin üstünde turist gelmez olur. Çocuklu turist deniz kenarında yemek yerken bacaklarına tırmanmak isteyen kediden tedirgin olur. Çocuğu ile denize girerken plajı köpekler (ve plajdaki rastgele pislikleri)  ile paylaşmak istemez. Kedi köpeklerin serbestçe dolaşmadıkları büyük bahçeli otellere gider. Orada bile yıllar önce tesise giren kedileri hava tüfeği ile kovaladığı için bir yabancı müdüre necip basınımız yapmadığını bırakmamıştı.

İnsanlık: hayvana sahip çıkınca,  zahmet edip,  bir veya birkaç kitap okumak ve gereksinmelerini karşılamaktır. Sorumluluğunu almaktır. Ucuzca hayvanı alıp sıkılınca sokağa salmak değildir!

Kendi ülkesinde köpeğini gezdirirken poşet ile peşinden gider ve köpeğinin pisliğinden sorumludur. Temizlemezse ceza öder. Sadece sokak hayvanlarının ekonomimize verdiği zarar yılda birkaç milyar dolar mertebesindedir. Gelmeyen turist, ve tedavi masrafları nedeniyle.

Tekrar edeyim Leishmaniosis, Kuduz, Kist Hidatik, çeşitli mantar, bakteri spiroşet  hastalıkları- hepsini sayarak sizi daha fazla sıkmak istemem, bu hayvanlardan insanlara geçer.