SOMA DAVASINDA 22. OTURUM SONA ERDİ
Soma'daki maden faciasına ilişkin 8'i tutuklu 46 sanığın yargılandığı davanın 22'nci oturumu sona erdi.
16 Ekim 2015 Cuma 21:45
Soma'daki maden faciasına ilişkin 8'i tutuklu 46 sanığın yargılandığı davanın 22'nci oturumu sona erdi.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada mağdur ve tanıkların dinlenmesine devam edildi.
Duruşmada tanık sıfatıyla ifade veren Has Karabeyoğlu, 8 yıldır madencilik yaptığını, 2009'da işe başladığı Eynez ocağında da çavuş olarak görev yaptığını anlattı.
Olay günü madenin U3 bölgesinde bulunduğunu belirten Karabeyoğlu, şöyle konuştu:
"Saat 14.20'de topçu, 'top atılacak' dedi, atıldı. Saat 14.40 gibi 'güp' diye bir patlama sesi duydum. Birden simsiyah bir duman geldi. Anayola indim. 3. bandın motor başında temiz havaya ulaştık. Duman sıcaktı, suyla müdahale edelim dedik ama duman, elimizi içine sokamayacağımız kadar sıcaktı. Birilerine haber vermek istedim ama U3 içindeki telefon çalışmadı. Dumanda koku yoktu."
Karabeyoğlu, daha önce patlamanın olduğu yerde bir olayla karşılaşıp karşılaşmadığı sorusunu üzerine, olaydan yaklaşık 3 ay önce, patlamayı duyduğu bölgenin 40-50 metre aşağısında bir göçük meydana geldiğini anlattı. Karabeyoğlu, iş müfettişlerine verdiği ikinci ifadede, "dumanda kömür kokusu" şeklinde bir beyanı bulunduğunun hatırlatılmasına karşılık olarak, "Kömür kokusu yoktu" dedi.
Has Karabeyoğlu, ifadesinde, Ramazan Demir'i madenden çıkarttığını söylemesi üzerine, salonda bulunan Demir "Yeter artık iftira atma, beni sen kurtarmadın" diye tepki gösterdi ve salondan ayrıldı.
Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, yaklaşık 3 saat süren ifadenin ardından 15 dakika ara verdi.
Aradan sonra dinlenen mağdur Fethi Çantal ise 4,5 yıllık madenci olduğu, 4 yıldır da Eynez ocağında, tamir tarama ustası olarak çalıştığını belirtti.
Olay günü U3 bölgesinde, iki iş arkadaşıyla elektrik panolarının yakınındayken saat 14.35'te aniden bir duman geldiğini, yürüme yolundaki bantçıların "Arkadaşlar ortalık duman oldu" diye bağırmaya başladığını anlatan Çantal, şunları ifade etti:
"Duman simsiyah oldu. Yere yakın yerde dumandan daha az etkileneceğimi düşünerek sürünerek, 20-25 dakika ilerledim. Maskemi açtığımda içi simsiyah küftü, kullanamadım. Biraz daha ilerledim, daha temiz bir hava buldum. Orada bir süre kendime gelmek için bekledim. O sırada rahmetli kardeşim aklıma geldi, o S panosundaydı, dumana maruz kalmış mıdır diye düşündüm. 3. bantın nefeslik bölümünde bir yaralı vardı. 4 kişi kendi imkanlarımızla onu yukarı çıkardık. Çıktığımızda ambulans hazırdı. O sırada İmbat madenciliğin müdürlerini gördüm, 'evlatlarım çıktı mı, öldü mü' diye soruyorlardı. Bizim müdür Ramazan Doğru ise takım elbiseli olarak duruyordu, hiç umurunda değildi. Bundan etkilendim."
-"6,5 saat kardeşimin çıkmasını bekledim"
Çevredekilere S panosundan çıkan olup olmadığını sorduğunu, ancak o panodan kimsenin çıkmadığını söylediklerini ifade eden Çantal, kardeşinin madenden çıkması ümidiyle 6.5 saat beklediğini, ancak cenazesinin çıktığını kaydetti. Bu sırada salondaki bazı madenci yakınları gözyaşlarına hakim olamadı.
Çantal, soru üzerine ocaktan el yakacak kadar sıcak kömür çıktığına şahit olduğunu savunarak, "sabit sensörlerin temiz havanın geçtiği yerlere konulduğunu, bu nedenle temiz havadan ölçüm yapıldığını, bazı sensörlerin ise çalışmadığını, durumu ekip başına ilettiğini" öne sürdü.
Gaz maskesini 4 yıl önce işe girdiğinde aldığını, bir kere "bakım var" denilerek iş çıkışında alındığını, ertesi gün verildiğini belirten Çantal, bir arkadaşının çalışma sırasında gözünden yaralanması üzerine depo sorumlusundan iş gözlüğü ve eldiven istediğini, ancak "malzeme yok" denildiğini söyledi.
Çantal, müşteki avukatlarının "müfettişler geleceği zaman onlar için özel bir şey yapılıyor muydu?" sorusuna "Kulikarların koltukları değiştiriliyordu, onlar için özel koltuk takılıyordu" yanıtını verdi.
Çantal şikayetçi olduğunu sözlerine ekledi.
Mahkeme Başkanı Ballı, duruşmayı pazartesi gününe erteledi.
4'üncü duruşmanın 4'üncü oturumunda 2. tanık olan Tamir Tarama Ekibi'nde usta olarak görev yapan Aydın Öge dinlendi. Öge, facianın ardından ilk alınan ifadesinde gaz maskelerinin çalışmadığı yönünde verdiği ifadeyi değiştirdi.
"İŞSİZİM" DEDİ, LÜKS CİPLE GELDİ
Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 8'i tutuklu 46 sanıklı davanın görüldüğü Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde işsiz tanığın adliyeye lüks ciple geldiğinin ortaya çıkması da duruşma salonunu karıştırdı.
Savcılıkta verdiği ifadeyi mahkemede değiştiren ve çalıştığı dönemde 3 bin lira maaş aldığını, şu anda işsiz olduğunu söyleyen Recep Doğan'a işçi yakınları tepki gösterdi.
DURUŞMA DEVAM EDİYOR
Soma'da geçen yıl 13 Mayıs'ta meydana gelen faciada, 301 madencinin yaşamını yitirmesiyle ilgili başlatılan adli soruşturmada, haklarında 'Olası kastla öldürme', 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma', 'Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçlarından 301 kez, 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan toplam 46 sanığın yargılanmasına, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
AİLELER SALONDAYDI
Duruşmada, tutuklu sanıklar Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ertan Ersoy, emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik'in yanı sıra tutuksuz sanıkların bir bölümü hazır bulundu. Ölen işçilerin aileleri de polisin arama noktasından geçip, duruşmayı takip etmek için mahkeme salonuna geldi
İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ
4'üncü duruşmanın 4'üncü oturumunda 2. tanık olan Tamir Tarama Ekibi'nde usta olarak görev yapan Aydın Öge dinlendi. Öge, facianın ardından ilk alınan ifadesinde gaz maskelerinin çalışmadığı yönünde verdiği ifadeyi değiştirdi.
"BAKIM YAPILIP YAPILMADIĞINI BİLMİYORUM"
Öge, mahkeme salonunda verdiği ifadesinde, "Ben maske hiç kullanmadım. Bendeki maske 5 yıllık bir maskeydi. Olaydan 6 ay önce maskelere bakım yapılacak dendi. İş çıkışı maskelerimizi teslim ettik. Maskeye bakım yapılıp yapılmadığını bilmiyorum" dedi.
Mahkeme Başkanı'nın, Öge'nin daha önce gaz maskelerinin kontrol edilmediğiyle ilgili ifadesini hatırlatması üzerine Öge, "Benim çalıştığım dönemde gaz maskelerine 2-3 defa bakım yapıldı" diyerek ifadesini değiştirdi.
"ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM" DEDİ
Mahkeme Başkanı'nın "Şikayetçi misin?" sorusu üzerine Öge şikayetçi olmadığını söyledi.
MADENCİ YAKINLARI TEPKİ GÖSTERDİ
Öge'nin "Şikayetçi değilim" demesi üzerine mahkemede bulunan madenci yakınları tepki gösterdi.
"İNŞALLAH DOĞRU SÖYLERSİN"
Tanıkların ifadelerinin alınmasına devam edildi. İlk olarak olaydan sonra şüpheli olarak savcılıkta ifadesi alınan ancak hakkında takipsizlik kararı verilen üretimden sorumlu maden teknikeri Recep Doğan, dinlendi. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, dinlemek üzere çağırdığı Recep Doğan'ın yerini almasından sonra birçok ölen madenci yakını, yüksek sesle "İnşallah doğru söylersin" dedi.
Savcılıkta verdiği ifadeyi mahkemede değiştiren ve çalıştığı dönemde 3 bin lira maaş aldığını, şu anda işsiz olduğunu söyleyen Recep Doğan'ın mahkemeye lüks jiple gelmesi de ortalığı karıştırdı..
"İNSANIN GENZİNİ YAKAN BİR DUMAN VARDI"
Recep Doğan, facia sırasında maden içerisinde neler yaşandığını şu sözlerle anlattı:
"Yaklaşık 15 ay bu firmada çalışıyordum. Üretimden sorumluydum. Olay günü H panosunda çalıştığım sırada elektirikler kesildi. Dolayısıyla hem telefonlar, hem de bant durdu. Ben olayın nedeniri öğrenmek içini ilerlediğim sırada bant görevlisi bana duman geldiğini söyledi. Ona içerideki işçileri çıkarmasını söyledim, ben de dumana doğru ilerledim. Ancak duman yoğunlaşınca, temiz havanın bulunduğu kaçamak bölgesine geçtim. Gaz maskelerimizi taktık. Ardından da temiz havanın geçtiği boruları testerelerle kesip oradan oksijen almaya çalıştık. 100 kişinin üzerindeydik. İnsanını genzini yakan bir duman vardı. Bazı arkadaşlarımız bireysel hareket etti. Onların da çoğu hayatlarını kaybetti. İlk başlarda küçük çaplı yangın sandım, ama ilerleyen saatlerde olayın büyüklüğünü anladım. İlerleyen saatlerde ben de bayılmışım ve gözlerimi hastanede açtım."
SAVCILIKTAKİ İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ
Olay sonrasında savcıya verdiği ifadesinde, kalibrasyonu yapılan gaz sensörleriyle oynandığını, bunların sınır değerlerinin değiştirildiğini, hatta gaz yüksekliğinden dolayı elektrik sisteminin otomatik kesilmemesi için müdahalelerde bulunulduğunu anlatan Doğan, bu kez aynı sözleri kullanmadı. Recep Doğan, "Ben bu cihazları kullanmayı bilmediğim için, savcının böyle bir müdahale olup olmadığına yönelik sorusuna, bu tür müdahalelere yapılabilir diye düşünüp öyle yanıt verdim" dedi. Böyle bir değişiklik olayına tanık olup olmadığına yönelik sanık avukatlarının sorularına ise Recep Doğan "hayır tanık olmadım" yanıtını verdi.
"BAZI ŞEYLER SUİSTİMAL EDİLMİŞ OLABİLİR"
Üretimden sorumlu olduğu ocakta güvenliğin elbette önemli olduğunu, ama üretimin her zaman bir adım önde olduğunu vurgulayan Recep Doğan, "Üretim baskısı da yoktu ama biri arızadan dolayı üretimi az kalmış ise, biri sıkıştırma da doğal olabilirdi" dedi. Kazayla ilgili olarak ise Doğan, "Bazı şeyler suistimal edilmiş olabilir. Herhangi bir şeyde aksaklık olmasa böyle bir olay da yaşanmazdı" değerlendirmesini yaptı. Oksijenin azaldığı durumlarda zaman zaman üretimin durdurulduğunu, havalandırmanın normale dönmesinin ardından tekrar iççilerini içeriye alındığını ileri süren Recep Doğan, "Havalandırmanın olmadığı yerde işçi çalışmaz. İşçi çalışmazsa da üretim olmaz" diye konuştu. Doğan ayrıca Soma Kömür İşletmeleri A.Ş'ye ait facianın yaşandığı ocaktaki güvenlik tedbirlerinin, daha önce görev yaptığı madene ocaklarından daha iyi durumda olduğunu ileri sürdü.
"İŞSİZ KİŞİ NASIL LÜKS CİP KULLANABİLİYOR?"
ÇHD Genel başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı Recep Doğan'a, savcılık ifadesi ile mahkemedeki ifadesindeki değişikliklere yönelik sorular yöneltti. Bu sırada söz alan mağdur ailelerin avukatlarından aynı zamanda Sosyal Haklar Derneği Başkanı da olan Can Atalay, Recep Doğan'a işi olup olmadığını ve çalıştığı dönemde ne kadar maaş aldığını sordu. Doğan da, son dönemde 3 bin TL maaşı olduğunu, şimdi işsiz olduğunu söyledi. Avukat Can Atalay daha sonra, adliyeye geldiği 45.. …. plakalı lüks cipin kime ait olduğunu sordu. Recep Doğan'ın kendisine ait olduğunu söylemesi üzerine, Avukat Can Atalay, 'lüks bir cipi nasıl olur da işsiz olan ve çalıştığı dönemde de 3 bin TL maaş alan bir kişinin kullanabildiğini' sordu.
Ortaya çıkan bu gerçek üzerine, hem Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim kurulu Başkanı Can Gürkan hem de avukatı Kadir Çekin, aynı anda ayağa kalkıp itiraz ettiklerini, kendilerine yönelik suçlama bulunduğunu ileri sürdü. Salondaki mağdur ailelerini yakınları da bu duruma tepki gösterdi ve tanık Recep Doğan'ın lüks cipini tam önlerine park ettiğini, ardında da eşiyle el ele tutuşup mahkeme salonuna girdiğini anlattı. Duruşmaya verilene ara sırasında mağdur ailelerinin avukatları, ciple ilgili soruya Can Gürkan ile avukatının aynı anda ortak olarak büyük tepki vermesine ise anlam veremediklerini söyledi.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2003 Akhisar Haber