23 Kasım 2024
  • Manisa18°C
  • İzmir19°C

SOMA DAVASINDA MADEN EĞİTİMLERİNİN YETERSİZ OLDUĞU İDDİASI

Soma'da, 301 kişinin hayatını kaybettiği maden faciasının ceza duruşması Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde devam ediyor.

Soma Davasında Maden Eğitimlerinin Yetersiz Olduğu İddiası

18 Aralık 2015 Cuma 15:31

Bu haber toplam 2080 defa okunmuştur

Soma'da, 301 kişinin hayatını kaybettiği maden faciasının ceza duruşması Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde devam ediyor.

Davanın 5'inci duruşmasının 4'üncü oturumunda tanık olarak dinlenen ve madende bant şaltercisi olarak görev yapan Murat Demircan dinlenildi. 5 yıllık madenci Demircan, olay gününü anlattı. Saat 15.00 civarında elektriklerin kesildiğini, 3. kömür nakil bandının durduğunu aktaran Demircan, "elektrik birazdan gelir" düşüncesiyle bir süre bandın başından ayrılmadığını söyledi.

Demircan, bu sırada bazı amirlerinin yer üstünden aşağıya doğru hızlı adımla indiğini belirterek 15-20 dakika sonra da bulunduğu yere biri dumandan etkilenmiş 3 işçinin geldiğini, "çıkın" denildiğini söyledi. Bandın o gün olay öncesinde bir kaç kere durduğunu, ancak o durmaların amirlere kızan işçilerin bandın hareketini kesen anahtarı çekmesinden kaynaklandığını tahmin ettiğini dile getiren Demircan, "Bant tehlike anında ya da dinamit atımı sırasında durdurulur, onun dışında durdurulmaz. Amirlere kızı da kömür çıkmasın diye bandın sivicini çekenler oluyordu. Hainler oluyordu. Ben görmedim, duydum. O gün patlama sesi duymadım. Gaz maskem hiç bakım için benden alınmadı" dedi.

"EĞİTİMLER YETERSİZ" İDDİASI

Madenci Murat Demir, maden işçilerine yönelik yapılan eğitimlerde mesleki olarak bir eğitim verilmediğini iddia etti. Davanın 5'inci duruşmasının 3'üncü oturumunda ifade veren madenci Mithat Özer'in de mesleki olarak kendilerine bir eğitim verilmediğini sadece genel madencilik eğitimleri verildiğini söylemesi ve Demir'in de aynı ifadeleri kullanması dikkat çekti.

"UYUMLU TELEFONLAR GETİRİLSEYDİ BÖYLE OLMAZDI"

Davanın 5'inci duruşması 4'üncü oturumunda ikinci olarak Abdülhakim Bilen dinlenildi. Facianın gerçekleştiği gün U3 bölgesinde bulunduğunu belirten Bilen, olay gününü şöyle anlattı:

"Saat 15.03'te elektrik kesildi. Elektrikçi olduğumuz için kesinti saati önemlidir bizim için, elektrik kesilince oradaki birine saati sordum, ondan 15.03'ten eminim. Trafoya doğru yöneldim. Dumanı gördüm. Vardiya amirlerine, izlemeye haber verdim. Teknik müdür İsmail Adalı geldikten sonra dumanın olduğu bölgeye doğru bir adım girdi. Bir pet şişe çıkardı, 'yangın bu' dedi. A, H ve S panolarını sordu. Ağladığını gördüm. Bölgeye bir süre su tutuldu. Sonra fanlar ters çevrilecek dendi, topluca çıktık."

A ve H panosuna yangına dayanıklı telefonlar takıldığını ancak o panolara uymayınca telefonlar için bariyer denen ayrı bir hat çekildiğini iddia eden Bilen, "Elektrikler kesilse bile normalde telefonlar çalışır. Ancak orada bariyer denilen bir sistem kuruldu. Elektrik kesilince A ve H panosunun telefonları çalışmıyordu. Uyumlu telefon getirilseydi böyle bir durum olmazdı" dedi.

İŞ GÜVENLİĞİ İKİNCİ PLANA ATILIYOR İDDİASI

Madende üretim artışı nedeniyle iş güvenliği ve emniyetin ikinci plana atıldığını iddia eden Bilen, şöyle konuştu: "Bazı insan nakil bantları kömür nakil bandına çevrildi. Normalde insan taşınırken bantların hızlarının düşmesine rağmen zaman kaybı olmasın diye kömür taşınırdı. Bu nedenle bazen insanlar yaya çıkmak zorunda kalıyordu. Bazen de kömür bantlarının hızı düşürülmeden insan taşınırdı" Müfettişlerin geleceğini 15-20 gün önceden bildiklerini iddia eden Bilen, "Gidecekleri güzergahlar belliydi. Oralara yangına dayanıklı telefonlar takılırdı, değiştirilemeyen ev tipi telefonlar ise kamufle edilirdi. Ocakta kullanılan kablo ve telefonlar yangına dayanıklı değildi. Taşeronlar, ekip başçavuşları ve çavuşları ekibine baskı yapardı, fazla üretim için. Kazadan sonra psikolojik destek almak zorunda kaldım" diye konuştu.

SANIK AVUKATI KOÇYİĞİT SALONU TERK ETTİ

Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın ve sanık avukatlarının soru sormalarını bitirmesinin ardından tutuklu sanıklardan İşletme Müdürü Akın Çelik, Bilen'e madende kaç sansörün ve kaç sansörcünün bulunduğunu sordu. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı sorunun özel bir bilgi gerektiği ve tanığın bu bilgiye sahip olamayacağı gerekçesiyle soruya itiraz etti. Bunun üzerine sanık avukatlarından Yusuf Koçyiğit mikrofonu alarak bu sorunun önemli olduğunu ve diğer ifadelerle karşılaştırılabileceğini savundu. Mahkeme Başkanı Ballı, Koçyiğit'in önerisine itiraz etti. Müşteki avukatları ve sanık avukatları arasında yaşanan kısa süreli bir tartışmanın ardından Çelik'in itiraz edilen sorusunu Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, farklı bir şekilde sorunca Sanık Avukatı Yusuf Koçyiğit de "Böyle bir mahkeme olmaz" diyerek salonu terk etti.

"MÜŞTEKİ AVUKATLARI BİZİ TACİZ EDİYOR"

Duruşmanın sonunda müşteki avukatları sanıkların kendilerini sözle taciz ettiğini iddia ederek Mahkeme Başkanlığına bildirdi. Kısa süreli bir tartışmanın yaşandığı duruşmada mikrofon başına gelen Soma Kömürleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Sanık Can Gürkan, "Müşteki avukatları bizi her duruşma girişinde taciz ediyor. Bu durumu avukatlarımıza ilettik" dedi. Gürcan'ın sözleri üzerine gerginlik devam etti. Gerginliğin sona erdirilmesiyle birlikte tanık Bilen'e başka soru sorulmaması nedeniyle duruşmaya öğle arası verildi.

Yorumlar