TERÖR ZİHNİYETİ…
Bahadır Yenişehirlioğlu
19 Kasım 2015 Perşembe 11:17
Terör Zihniyeti…
Irak Şam İslam devleti olarak bilinen IŞİD; DAEŞ, DAİŞ, DEAŞ adlarıyla da bilinir.
Peki, kim var etti?
Paraca nereden finans alıyor?
Mantar gibimi var oldu?
Neden bu kadar güçlü ve acımasız?
Daha çok Irak ve Suriye'de etkinlik gösteren IŞİD, petrol kaynaklarına yakınlığı nedeniyle en zengin terör grupları arasında kabul ediliyor. Bütün petrol kaynaklarını kontrol ediyor ve harıl harıl petrol üretiyor.
Petrolünü kim alıyor?
Gemiler dolusu petrol nereye gidiyor?
Dünyayı uzaydan uyduları aracılığı ile gözetleyenler adamın kafasındaki ak saçı bile tespit edebiliyor da bunu göremiyorlar mı?
G20 Zirvesinde Putin neyi ima etti aramızda IŞİD’e finans desteği olanlar var derken?
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Suriye'de 2011 yılında başlayan iç savaşın sadece son bir yılında 76 bin kişinin öldüğünü duyurdu, ölenlerin yarıya yakını sivil.
İngiltere merkezi Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, 2014 yılında Suriye'deki iç savaşta 76 bin 21 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Ölen sivilleri ise sayısı 33 bin 278 olarak belirlendi.
Ölen siviller arasında ayrıca 3 bin 501 çocuk bulunuyor.
Paris’te yaşanan vahşet hepimizin canını yaktı. İnkâr edilemez.
Ama Avrupa’nın romantik âşıklar ülkesi, demokrasinin beşiği Fransa’nın Cezayir'de 1 Kasım 1954'te başlayan yedi buçuk yıl süren ayaklanmada bir buçuk milyon Cezayirli şehit ettiği inkâr edilemez. Yani savaş süresince günde ortalama 557 Cezayirli hunharca katledildi. Bu rakam Cezayir'deki Fransız katliamının ne kadar vahşice, ne kadar hunharca olduğunu apaçık tarih sayfalarından haykırıyor.
Fransız işgal kuvvetleri ülkedeki nüfusun % 15'ini öldürdüler. Her aileden en az bir kişinin hayatını kaybetti. Bu kocaman anlı şanlı SOYKIRIM olarak tarihe geçti.
Fransız vahşetinden ülkeye yerleştirilen bazı Fransızlar da nasiplerini almışlardı. Ünlü General Charles de Gaulle'ün emriyle Babu'l-Oueyd'e giren Fransız işgal kuvvetleri burada ikamet eden birçok Fransız’ı da öldürdüler.
Diğer Avrupa ülkelerini ve sömürge politikalarını burada anlatmayacağım. Zira farkları yok Fransa’dan.
Dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer alan Körfez Arap yönetimleri hiçbir Suriyeliyi mülteci olarak kabul etmedi. Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, Kuveyt ve Bahreyn gibi Körfez İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin ise Suriyeli mültecilere sağladığı yerleşim sayısının ‘sıfır’ . Ama her türlü çılgınlığın yaşandığı ultra lüx otellerini Fransız bayrakları ile donattılar.
Bu ülkelerin soytarılığından ise hiç bahsetmeyeceğim.
Gönül isterdi ki Çağdaş Batı Ortadoğu’daki sıkışıp kalmış vahşette maruz bırakılmış sivil insanları kendi ülkelerindeki insanlardan ayırmasalar. Onları yok saymasalar, onlarında insan olduğunu unutmasalar.
Kendilerini ayrıcalıklı gördükleri ve ülkelerinde yaşayan ve farklı din ve ırklara sahip olanlara tepeden bakmayı bırakıp gerçekten demokrat ve hümanist yaklaşsalar o zaman Terörizmle mücadele ettiklerine gerçekten inanacağım.
Ama ne yapılıyor Avrupa’da FAŞİZM her geçen gün daha çok büyüyor. Müslümanlar potansiyel suçlu görülüyor, camiler kundaklanıyor, imamlar sınır dışı edilmeye çalışılıyor, vatandaşlıktan çıkartma amaçlı kanun teklifleri hazırlanıyor ve giderek militarist bir şovenizm hortluyor.
Batı cinnet geçiriyor, ama zaten aynı batı dünyası bütün Ortadoğu’yu ve sömürdüğü her yeri zaten cehenneme çevirmedi mi?
Küçücük bebeğin hepimizi kahreden o sahile vuran cesedi körfez ülkelerinin lüks otellerinden, Eyfel kulesininden yansıtılan Fransız bayrağı gibi yansıtılsaydı ve acı paylaşılsaydı.
Dünya üzerindeki her bir insanın dini, milliyeti ne olursa olsun aynı değerde olduğu ve evrensel hakları kabul edilmedikçe, bu samimi olarak uygulanmadığı sürece Terör sizce biter mi?
YASAL UYARI:Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Akhisar Haber Ajansı - AHA'ya aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazı sadece Akhisar Haber Ajansı tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2003 Akhisar Haber