TORUN 'TOBA' , ENGELLEME VE AFRİKA

Torun 'Toba' , Engelleme ve Afrika

Tam bir yazlık aile sirkinin tadını çıkartıyorum. Amerikalı torunlar Osman ve Hakan  burada ve başrolü onlara kaptırmamaya çalışan Toba çok mutlu. Toba ismini bundan 74bin yıl önce Endonezya’da patlayan bir volkandan alıp dişi yavruya 4 yıl önce verdim. Dünyada İnsan nesli on bine kadar düşmüş diye kabul ediliyor o zaman! Yani bizim sirkte torun torba değil torun toba vaziyetleri. Oğlum ve yeğenimin Ağrı dağına çıkışlarını uzaktan izledik ve kutladık.

Dişi köpekler genelde sadıktır ve evlerinden fazla kaçmak istemezler. Bizimki hercai gönüllü ve çapkın. Kısırlaştırınca da vücudunda yaygın abseler oluştu zor kurtardık. Şimdi cin gibi.

Köpekten başlamışken. Hukuk ve basın sorunlarından bahsederken bir gazeteci dostum ”artık sahipler gidecekler de kalan köpeklere ne olacak” diye bir laf etti.

Ben genelde hep iyimserim. Tabii bizim kendi yaşamımızı etkileyecek boyutta gitmeme direnişinde sorunlar oldu da bunu son İstanbul seçimlerinde ülke olarak çok güzel çözdük.

Geçen hafta bir baktım benim wordpress  blog açılmıyor. Ne oldu falan diye anlamaya çalışırken gördüm ki 2015 de Hürriyet baskınını ayıplayan bir yazı üzerine Türk Yargı makamlarınca kapatılmış.   Zaten  birkaç yüz kişi okuyordu. İsteyen artık VPN ile okuyacak, Türkiye’de açılmıyor. 

Oh bir de yasaklı oldum, haydi bakalım hayırlısı.  İlk başta telaşlandım büyük patron mu bir yazımdan alınmış diye. Sonra bakınca Hürriyet baskını kapsamında adı geçen birisi.

04.07.2018 de  Diken.com.tr de Hürriyeti ‘basan’ hakkında onlarca haberi sansürletti diye bir yazı da var. Benimki herhalde  son karar ile engellenen uzunca bir site listesi ile 2022 yılına kaldı.

Bir  gazeteci dostum bunu yaz dedi. Bana ne?  İşte bu kadar yazdım, fazla bile.  Zaten kendimden sıkılmışım. Gazeteci birisi önemserse yazar.  Bir Avukat dostum yüzde 90 bir aracı ricası ile anca kaldırılır dedi. Bakalım yargıya müracaat ettik. Hürriyet baskınında demeçler veren bir insan ismini bu olaydan çıkarttırmak istiyor anlaşılan. İlginç tarafı içinde bin kadar yazı olan bir sitenin engellenmesi benden başka Mehmet Emeç’in arşivi var, Zeki Kıvrak ‘ın Ukrayna ile tekrar güncel olan  Tennyson ”Hafif Süvarı alayı” şiiri çevirisi var. Tüm siteyi engellemek niye? Her neyse.  

Bu arada güzel kitaplar da okudum. Afrikaname diye Afrika’ya gönül vermiş Güliz Elal’ın kitabını çok beğendim.  Ondan sonraki kitabında ise fotoğrafçılık ön planda. Bir an tedirgin oldum, ikinci kitabı daha hızlı okurken. Acaba fotoğrafçıların Angelina Jolie si olma derdinde mi diye. Ama kitabını rol modeli babaannesi Nedime Elal’a ithaf ettiğini söyleyince rahatladım. Gezi yazısından öte ”Önyargılar” bahsine de derinlemesine girmiş. Göçmen Siyah Afrikalılar ve Güney Afrika’nın yerlisi olan Güney Afrikalılar vs. Şimdi Rusya ve Doğu Anadolu yazacakmış. Bushmen yani Sanların hikâyesini de yazmış. (Tanrılar çıldırmış olmalı filminden hatırlayacaksınız) Eh Tasmanya’ya ve Avustralya’ya varınca oradaki soykırımların dehşetini görecekmiş yakınlarda.  Fotoğrafçılık sosyal antropolojik olarak avcılığın bir derivatifi. Eskiden avcılık nasıl beslenmek için gerekliyse ve sonra evine asılan kafalar (trofi avcılığı) haline denatüre olduysa. Fotoğrafçılık da ayrı bir merak. Resim yapmanın bir türü.  Biraz At yarışçılığı ve daha yaygın olan köpek yarışçılığı gibi bir hobi. Çok havalı makinalar ile Zeytinlerin resmini çekenleri gördüm. Doğrusu beni daha ziyade açan yetiştiricilik.

Tamer Taşkın bey (Afrika Heykelleri tutkunu ve Fahri Konsolos)  dostuma söyledim bu iki kitabı, bilmiyordu artık bu iki Afrika uzmanı Egeli tanışırlar umarım.

Torun, Toba, Engellenme  ve Afrika.