26 Aralık 2024
  • Manisa14°C
  • İzmir12°C

TÜSKOOP-BİR’İN 15. YIL SEMPOZYUMU SONUÇLANDI

Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği (Tüskoop-Bir) nin Antalya Side’de düzenlediği, “Arazi Toplulaştırmasının Sulamaya Etkileri” sempozyumu sona erdi.

TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı

07 Aralık 2016 Çarşamba 18:17

Bu haber toplam 3325 defa okunmuştur

TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı
ANTALYA-SİDE=Halis Uysal

Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği (Tüskoop-Bir) nin Antalya Side’de düzenlediği, “Arazi Toplulaştırmasının Sulamaya Etkileri” sempozyumu sona erdi. Sempozyumun sonuç bildirgesinde, istenen 28 talebin en önemlisi, “Su Yasası” mutlaka ve kısa zamanda çıkarılsın” oldu.

15. Yıl da sonuç bildirgesinin altına imza atan Genel Başkan Halis Uysal, “Çok verimli bir sempozyum geçti. Uzmanlar ve bürokratlar geniş açıklamalarda bulundular.  5 sayfa tutan sonuç bildirgemizde genel bir değerlendirme, tespitlerimiz ve taleplerimiz başlıkları bulunuyor. Sempozyumumuza katılanlara sonuç bildirgemizi dağıttık. Yurdun dört köşesinden gelen arkadaşlarımız üyelerini sonuç bildirgesi hakkında bilgilendireceklerinden eminim. Bizde genel merkez olarak sonuç bildirgemizi,  tüm yetkili birimlere, bakanlıklara, başbakana ve sayın Cumhurbaşkanımıza ileteceğiz.” Dedi.  

Sempozyumun sonuç bildirgesi;

 Arazi toplulaştırmasının sulamaya etkileri Sempozyumu’nun

SONUÇ BİLDİRGESİ

Sempozyuma katılan 550  sulama kooperatifi ve sulama birliği başkanı ve ortakları  ile   davetli uzman konuklar,kamu kurumu yöneticileri tarafından yapılan sunumlar ve açıklamalarda aşağıda belirtilen konulara vurgu yapılmıştır

Sempozyumda toplulaştırma ile ilgili yapılan teknik  sunum ve tartışmalarda  toplulaştırmanın önemi konusunda aşağıdaki sonuçlar ortaya çıkmıştır.

Ülkemizde 1961 yılında  başlanan toplulaştırma çalışmaları özellikle 2000’li yılların başından  itibaren geniş arazi toplulaştırma çalışmaları olarak hızlanmış ve 5 milyon hektara ulaşmıştır ,

Arazi toplulaştırması, sürdürülebilir tarımın altyapısının sağlanması amacıyla kırsal alana yönelik çalışmaları bütüncül bir  yaklaşımla ele alan bir düzenleme aracıdır.

Arazi toplulaştırması ile  nüfus artışı, miras, alım-satım, kiracılık, ortakçılık gibi nedenlerle ortaya çıkan arazi parçalığı giderilmekte ve çok parçalı oluşun ortaya çıkardığı tarla sınırı, yol ve su arklarından doğan arazi ve üretim kayıpları azalmaktadır.

Toplulaştırmadan sonra, parseller daha büyük ve düzgün şekilli olduğundan, makinalı tarım daha kolay yapılmakta ve giderlerde önemli oranda azalmalar olmaktadır.

Küçük parseller bir araya getirildiği için, işletme merkezi ile parseller arasındaki uzaklık kısalmakta ve buna bağlı olarak ulaşım giderleri azaldığından, zaman, işçilik ve yakıttan tasarruf sağlanmaktadır.

Toplulaştırma uygulaması ile tarımsal su tüketimi %50 oranına kadar azaltılabilmektedir.

Parsel sayısı azaldığı ve şekilleri düzeldiği için tohum, gübre, ilaç gibi tarımsal girdiler, daha optimal bir düzeyde kullanılmaktadır.

Sulama projelerinin uygulanmasında eski, dağınık ve şekilsiz parsellerin sınırlarına bağlı kalma zorunluluğu olmadığından, yatırım giderlerinde büyük tasarruf sağlanmaktadır.

Her parselin yola ve kanala sınırı olacağından sulama ve ulaşım randımanı artmaktadır. - Parsellerde müştereklikten doğan huzursuzluklar giderilmektedir.

Toplulaştırma iklim değişimi etkisinin azaltılmasında ve iklim değişimine uyum önlemlerinin uygulanmasında da oldukça önemli bir rol oynamaktadır.

Sempozyumumuzda toplulaştırma konusunun yanısıra  ülkemizdeki  sulama  politikaları ve  su kullanıcı örgütlerinin sorunları konusunda aşağıdaki konular öne çıkmıştır;

TESBİTLERİMİZ ;

Ülkemiz yarı kurak bir iklim kuşağı içinde yer almaktadır . Son dönemde belirli aralıklarla yaşanan periyodik kuraklıklar  iklim değişikliklerinin  de  etkisiyle daha sık görülmekte  olup zirai üretimimiz düşmektedir.

Bu durumda en çok etkilenen çiftçilerimizdir. Çiftçilerimizin  bu dönemleri  en az zararla atlatabilmesi için alınması gereken önlemlerin başında  suyumuzun iyi yönetilmesi ve "su güvenliği"mizin sağlanması gelmektedir.

Toplulaştırma, su ve toprak kaynaklarımızın en verimli şekilde kullanılmasının bir aracıdır. Sulama projesiz toplulaştırma,toplulaştırmasız da sulama projesi olmamalıdır.

Sulama  Kooperatifleri diğer su kullanıcı örgütleriyle birlikte   tarımsal sulama gibi stratejik bir konuda   çok önemli bir görev yürütmektedir. Bu nedenle su kullanıcı örgütlerinin su yönetiminde etkin bir  rol alması gerekir.Ancak ülkemizde son dönemde su kullanıcı örgütlerinin yerine yeni arayışların bulunduğu endişe ile izlenmektedir.

Su kullanıcı örgütlerinin yasal ve yapısal sorunları çözülmeden ve  kurumsal yapısı hızla daha etkili ve verimli duruma getirilmeden su  ve toprak kaynaklarımızı sürdürülebilir olarak yönetemeyiz. Ülkemizdeki sulama birlikleri ve  2500 sulama kooperatifi  üretim, isthdam,göçü önleme gibi birçok alanda ülkemizin gelişmesine ve kalkınmasına çok önemli katkılar sağlamaktadır.Bu nedenle  sulama kooperatifleri ve sulama birliklerinin yaşadığı sorunlardan bir an önce kurtarılması ve Su Kaynakları Yönetim zincirinde etkili bir şekilde yer alması gerekmektedir.

Sulama kooperatiflerimizin merkez birliği  mali kaynak yetersizliği içindedir.Bu durum kooperatiflerimizin daha kurumsal bir yapıya kavuşmasını,daha iyi yönetilmesini ve  daha  etkin bir şekilde hizmet üretmesini  engellemektedir.

Ülkemizde bir geçiş dönemi yaşayan  Su Yönetimi katılımcı anlayıştan uzaktır.

2013 yılında yayınlanan " Havza Yönetim Heyetlerinin Teşekkülü, Görevleri, Çalışma Usul ve Esasları Hakkında" ki Tebliğ'de Sulama Kooperatifleri Havza Yönetim Heyetlerinin asil üyesi olarak değil de Havza Yönetim Heyeti Başkanınca "gerek duyulduğu takdirde" çağrılacak bir  kuruluş olarak değerlendirilmiştir.

Bunun yanısıra 4 Temmuz 2014'de yayınlanan  Ulusal Havza Yönetim Strateji'sinde su kullanıcı örgütlerinden hiç söz edilmemiş olması sadece biz çiftçiler için değil tüm ülkemizin geleceği için endişe vericidir.

TALEPLERİMİZ

Toprak ve Su Kaynakları Yönetimi tek bir kurumsal yapının yetki ve sorumluluğuna  verilmeldir.

Sulama hizmetlerinin daha etkin bir kurumsal yapı ile yürütülebilmesi  için Toprak ve Sulama Hizmetleri birlikte ele alınmalıdır

Türkiyenin tarımsal altyapı,tarımsal arazi kullanımı ve tarımsal ürün envanteri bir an önce çıkartılmalı ve sürekli güncellenmelidir.

Suyun daha verimli kullanılabilmesi için su iletim şebekelerinde kapalı sisteme ağırlık verilmelidir. Bunun için rehabilitasyon projelerinin uygulanması konusundaki sıkıntılar hızla çözülmelidir.

Arazi toplulaştırma hizmetlerindeki koordinasyon eksikliği giderilmeli toplulaştırmada askı süreleri kısaltılmalı ve  arazi toplulaştırmasının  6-7 yıla kadar  uzaması engellenmelidir.

ÇKS Belgesi  için çiftçi su kullanım örgütlerinden onay alınması zorunlu tutulmalıdır.

Kuraklık yönetimi ve iklim değişimine uyum sağlama konularında su kullanıcı örgütlerinin de yer alacağı “Koordinasyon Kurulu” oluşturulmalıdır.

Birbirlerine rakip olacak şekilde  artan kooperatifler  yerine kooperatiflerin etkinliklerinin arttırılması gereklidir.

Hazırlanmakta olanYeni  Kooperatifler Kanunu Tasarısında  Kooperatiflerin Ticaret Odasına şirket olarak kayıt yaptırma  zorunluluğu yer almamaldır.

Yeni Kanun tasarısında üst örgütlenme birimleri yetkilendirilmelidir.

Her yıl yapılan  Sulama Kooperatiflerinin   Bölge   Birliği   ve   Merkez   Birliğinin   mali ve olağan Genel   Kurullarının Tarım Kredi Kooperatifinde de   olduğu   gibi    4  yılda bir yapılması sağlanmalıdır.

İklim değişiminin su ve toprak kaynakları ile tarımsal üretimimiz  üzerine etkisi konusunda  alınacak önlemler su kullanıcı örgütlerine iletilmelidir.

Arazi toplulaştırıması ile kapalı sistem sulama  projelerinin eşzamanlı yapılmasına  önem verilmelidir.

Tarla içi basınçlı sulama sistemleri destekleri sürdürülmelidir.

Ülkemizde tarımsal alanda kullanılan  kaçak elektrikten  dolayı ortaklarımızın  faturalarına  yansıyan  ilave elektrik ücreti kaldırılmalıdır.

 Su kullanıcı örgütlerinin en önemli sorunlarından birisi olan elektrik enerjisi ücretlerinden KDV ve diğer ilave yükler kaldırılmalıdır.

Elektrik enerjisi ücretleri  sorununun  nihai çözümü su kullanıcı birliklerinin kendi enerjisini kendilerinin üretmesidir. Bunun için ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının teknik , idari ve finansman sağlanması  konularda su kullanıcı örgütlerine  yol göstermesi gereklidir.

Tarım  Kredi  Kooperatiflerinin  ana   sözleşmesinin  8. Maddesinde de   olduğu   gibi; Kooperatiflerle    Bölge   Birlikleri    Genel Kurullarının verecekleri kararların Merkez Birliğince onaylandığında  kesinleşmeli  ve   Kooperatifler   için   Merkez   Birliğinin   bu   yetkisini  Bölge Birliğine devretme yetkisinin verilmelidir.

Tarım Kredi   Kooperatiflerinin ana sözleşmesinin 9. Maddesinde olduğu gibi ; Bölge Birliği   çalışma   alanı   içine   alınan   kooperatiflerle   Bölge Birliklerinin üst kuruluşlara girme zorunluluğunun getirilmelidir.

Türkiye     Kooperatifçilik     Strateji    Belgesinin    3. Bölümünün    3.1     maddesinin açıklamalar    bölümünde de   kooperatifçilik    örgütlenmesinde  başarının sağlanabilmesi için   zorunlu katılımın sağlanması hususu öngörülmüştür. Üst Birliğe katılımın sağlanması  yolunda  çalışmalar yapılmalıdır.

Her    Kooperatif    sınıfı   için  kendi Bölge Birliğine üye olma zorunluluğu getirilmelidir.

Kamudan alınacak tüm destek ve teşviklerin kooperatiflere Merkez Birliğimiz aracılığıyla kullandırılması için gerekli idari kararlar  ivedilikle alınmalıdır.

TBMM'ne sevkedilmek üzere olan SU YASASI TASARISI " nın  Madde 11,  (3) . Bendinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesi gereklidir.

 (3) Su yönetimi yüksek kurulu toplantılarına konuyla ilgili bakanlar ve kamu görevlileri ile  Sulama Birlikleri ve Sulama Kooperatifleri ,özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerin temsilcileri davet edilebilir.  

Su Yasası Tasarısının  TBMM 'deki görüşmelerinde su kullanıcı örgütlerinin havza yönetim ve su tahsis kurullarında daha etkin yer alması için gerekli değişiklikler yapılmalıdır.

Su Yasa Tasarısının 13. maddesinde Havza Yönetim Kurulunda Sulama Kooperatifleri temsilcisinin yer almadığı görülmektedir.Ancak en  önemli ve stratejik  su kaynağımız olan yeraltısuyunun tarımda kullanılan miktarının yaklaşık %50’si Yeraltısuyu Kooperatifleri tarafından kullanılmaktadır. Bu durum bile tek başına kooperatiflerin karar mekanizmasında ve Havza Yönetim Kurulunda yer almasını gerekli kılmaktadır.

Bu nedenle  yeni Su kanunu Tasarsının  “Havza Yönetim Kurulunun Kuruluşu Görev ve Yetkileri “ bölümünde  Madde 13 ‘ün ikinci fıkrasına “ ……………..sulama kooperatiflerinden bir temsilciden oluşur “ cümlesi eklenmelidir.

Tarımsal ürünlerimizin  dünya standartlarına uygun hale gelmesi ve aracısız pazarlanması ,tüketiciye ulaştırılması  için çiftçilerimize  su kullanıcı örgütlerine  eğitim ve finansman kolaylığı desteği  sağlanmalıdır.

Çiftçinin tarımsal girdilerinin çiftçi üzerindeki yükü azaltılmalıdır. Çiftçinin ürününün gerçek ekonomik değerine satılması için gerekli tedbirler alınmalıdır.

Çiftçilerimizin daha  da yoksullaşmaması ve  ülkemizin iklim değişikliği tehdidi altında  açlıkla karşı karşıya kalmaması ve   suyumuzun ve toprağımızın verimli kullanılması için  bu Sempozyumdaki  görüş ve önerilerin  dikkate alınmasını talep ediyoruz.

 

Sulama Kooperatifleri Merkez Birliğimiz tarafından düzenlenen sempozyumdaki  görüş ve öneriler  doğrultusunda hazırlanan   bu  SONUÇ BİLDİRGESİNİ  başta TBMM 'nin sayın parlamenterleri olmak üzere diğer ilgili tüm kurum ve kuruluşların   ve  kamuoyunun bilgilerine sunarız 

Bu konuda gerekli tüm çalışmaların bir an önce yapılmasını  arz ve talep ederiz

 

TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı
TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı
TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı
TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı
TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı
TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı
TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı
TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı
TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı
TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı
TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı
TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı
TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı
TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı
TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı
TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı
TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı
TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı
TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı
TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı
TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı
TÜSKOOP-BİR’in 15. yıl sempozyumu sonuçlandı

Yorumlar