28 Aralık 2024
  • Manisa6°C
  • İzmir7°C

YAZIKLAR OLSUN!

Bahadır Yenişehirlioğlu

01 Kasım 2011 Salı 19:05

YARGITAY YARDIN VİCDANLARI,YIKTIN ADALETİ,SARSTIN ADALETE GÜVENİ
 
Yargıtay 14. Ceza Dairesi, kamuoyunda “utanç davası” olarak bilinen, Mardin'de 13 yaşında satıldığı 26 kişinin tecavüzüne uğrayan N.Ç. ile ilgili davada, büyük eleştirilere neden olan mahkeme yorumunu doğru buldu. Yargıtay, hüküm kurarken, yerel mahkeme gibi, küçük kızın, babası, dedesi yaşındaki kişilerle rızasıyla birlikte olduğu yorumundan hareket etti. Yargıtay, yerel mahkemenin aynı yorum doğrultusunda verdiği, sanıkları 5 yıl fazla cezadan kurtaran “15 yaşından küçük kızla rızasıyla birlikte olmak” ve 5-10 yıl hapisten kurtaran “rızasıyla alıkoymak” suçlarından verilen cezaları onadı. Yargıtay'ın yerel mahkemeden tek farklı yorumu ise verilen cezaların yarı oranında artırılması konusunda oldu. Ancak, ceza artırılarak yeniden verilse bile sanıklar 12.5 yıl hapisten kurtulmuş oldu.


Mahkeme yaşın farkında değil
2002'de 13 yaşındayken, tanıştığı iki kadın tarafından 26 farklı kişiye satılan N.Ç. ile ilişkiye giren, aralarında asker, memur, esnaf, öğretmenlerin de bulunduğu sanıklara verilen, gerekçeleri büyük tartışma yaratan 32 sanıklı davanın temyiz incelemesi tamamlandı.
Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi, N.Ç.'nin hem kendisini pazarlayan iki kadının, hem de kendisiyle ilişkiye giren 26 kişinin yanına rızasıyla gittiğini belirtmişti.
Kararda, İstanbul Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu'nun, N.Ç. ile ilgili raporuna atıf yapılarak, “Mağdurenin 2002 yılı Temmuz ayında 15 yaşı içerisinde olup 15 yaşını bitirmediği, mağduresi olduğu olayın ahlaki radaetini müdrik (Ahlaki kötülüğünün farkında olduğu) olduğu” ifadeleri kullanılmıştı. Aynı raporda, N.Ç. için, “Olaya ruhsal yönden mukavemete muktedir olduğu, beyanlarına itibar edilmemesi için bir neden olmadığı” denilmişti. Kararda, Adli Tıp'ın, N.Ç. için yaptığı “bu olaylara ruhsal yönden karşı koymaya muktedir” yorumu anımsatılarak şöyle denilmişti: “Küçük kızın kendi iradesiyle para kazanmak amacıyla sanıklar T. ve E. ile irtibata geçtiği veya bunlarla irtibata geçen diğer sanıklarla ilişkiye girdiği anlaşılmaktadır.”

10 yıldan kurtuldular
Sanıkların mağdureye karşı kullandıkları maddi veya manevi bir cebir unsurunun bulunmaması, mağdurenin yaşının da kanunun suç olarak kabul ettiği 15 sınırında olması nedeniyle, sanık T. ve E. dışındaki sanıklar için cezaların alt sınırdan tayin edilmesi gerektiği kanısına ulaşıldığı vurgulanmıştı.
Mahkeme, bu yorum doğrultusunda, sanıklara “en az 5 yıl” hapis cezası öngören “15 yaşından küçük biriyle rızasıyla birlikte olmak” suçundan ceza vermişti. Mahkeme, sanıklara alt sınırdan 5 yıl ceza verip, iyi hal indirimi ile cezayı 4 yıl 2 aya indirmişti.  Mahkeme, “rızası olduğu” gerekçesiyle, sanıklara “reşit olmayan kişiyi zorla alıkoyma” yerine, “rızasını alarak alıkoyma” suçundan ceza vermiş, bu cezanın düşüklüğü nedeniyle, bu suç zamanaşımına girmişti. Yargıtay 14. Ceza Dairesi de 26 erkeğe “15 yaşından küçük biriyle rızasıyla birlikte olmak” suçundan verilen indirimli cezayı onadı. Yargıtay, “reşit olmayan mağdureyi rızasıyla alıkoymak” suçunun zamanaşımına girdiği yorumunu da yerinde buldu.  Böylece sanıklar, zamanaşımı sayesinde 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezalarından kurtuldu.
Yargıtay, mahkemenin sadece “ırza geçme” ve “ırza geçmeye” iştirak suçlarından verdiği cezaların artırılabileceği yorumunu yaptı.  Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın görüşünü yerinde bulması halinde bu artırım “rızayla birlikte olmak” suçundan verilen ceza üzerinden olacağı için 2.5 yılı geçemeyecek. Davada, N.Ç'nin rızası olduğu yönündeki karar olmasaydı sanıkların cezaları en az 5 yıl artacaktı.  Yargıtay, yerel mahkemenin aynı yorum doğrultusunda verdiği, sanıkları 5 yıl fazla cezadan kurtaran “15 yaşından küçük kızla rızasıyla birlikte olmak” ve 5-10 yıl hapisten kurtaran “rızasıyla alıkoymak” suçlarından verilen cezaları onadığı için bu indirim hesaba katıldığında bile sanıklar 12,5 yıl cezadan kurtulmuş oldu.

Cezayı yine N.Ç. çekiyor
Kararda, 2002'deki davanın bugüne kadar karara bağlanmamasının cezasını yine N.Ç.'nin çekmesine yol açan bir yorum da yapıldı. Kararda, N.Ç'nin 18 yaşını doldurması nedeniyle artık SHÇEK'in korumasından faydalanamayacağı, bu nedenle kurum avukatlarının davayı takip edemeyeceği belirtildi. Yargıtay, bu nedenle SHÇEK avukatlarının temyiz incelemesini de değerlendirmeye almadı. Buna göre, kadın örgütleri ve bağımsız avukatlar N.Ç.'ye sahip çıkmasa, davanın temyiz incelemesi yapılamayacaktı.
 
Bu karar hangi vicdana uyar.Hangi vicdanı tatmin eder.Bu kepazelikde nedir.ADALETE NASIL GÜVENİLECEKDİR.BU KARARI VERENLERİN AİLELERİNDEN BİRİ ALLAH KORUSUN BÖYLE BİR OLAYLA KARŞI KARŞIYA GELMİŞ OLSA İDİ VİCDANLAR FARKLI ÇALIŞIRMIYDI.Zaman aşımı ne demek Allah aşkına  hakimlerimiz bunun farkında değillermi? 
 
Bu çocuk yaşta çocuk ile ilişkiye giren ırz düşmanı ,sübyancılar bu karar ile aklanmışmı oluyorlar?Yazık çok yazık.Hiçbir  vicdan bu karara katılamaz.Hukukta derin bir yara açılmıştır.Bu yaranın vicdanlarda oluşturduğu deprem Vandaki depremden çok daha büyüktür.
YAZIKLAR OLSUN.
Yorumlar