Özel Akhisar Hastanesi bilgilendiriyor
Haber Merkezi
Özel Akhisar Hastanesi üroloji uzmanı Opr. Dr. Halil İbrahim Kahraman idrar yolu taşları hakkında bilgilendiriyor.
İdrar yolu taşları nedir ?
İdrar yolu taşları, idrarda çözülemeyen ve atılamayan minerallerin veya maddelerin zamanla kristalleşmesi ve birikmesidir. Normalde idrarda kristal oluşumunu engelleyecek bazı koruyucu kimyasal maddeler vardır. Fakat bazı insanlarda bu engelleyici mekanizma tam olarak çalışamayabilir.
İdrar yolu taşları kimlerde oluşur ?
İdrar yolu taşları her insanda oluşabilir. Her yaş grubunda görülebilmekle birlikte, sıklıkla 20-50 yaşları arasında izlenir. Erkeklerde kadınlara göre 3 kat daha fazla görülür.
İdrar yolu taşı oluşmasının nedenleri nelerdir ?
Taş oluşumunda rol oynayan pek çok faktör olmasına karşın kesin neden tam olarak bilinmemektedir. Bir veya birden fazla faktörün taş oluşumunda rol oynadığı saptanmıştır.
Genetik yatkınlık, taş oluşumundaki en önemli risk faktörlerinden biridir. Taş hastalığı olan hastaların ailelerinde % 10-40 arasında değişen oranlarda taş hastalığı hikayesi vardır.
Coğrafi faktörler de taş oluşumunda etkindir. Taş hastalığı darlık ve sıcak bölgelerde daha sık görülmektedir.
Beslenme, taş oluşumundaki en önemli faktörlerden biridir. Protein ve karbonhidrattan zengin, lifli gıdalardan fakir diyet, taş hastalığı riskini arttırmaktadır. Alınan su miktarı arttıkça risk o kadar azalmaktadır.
Tekrarlayıcı idrar yolu enfeksiyonları, çeşitli böbrek parankim ve toplayıcı sistem hastalıkları, bazı ilaçlar, geçirilmiş bağırsak ameliyatları, gut hastalığı, hiperparatiroidizm gibi metabolik
hastalıklar da taş oluşumunda rol oynamaktadır.
Her taş birbirinin aynı mıdır ?
Hayır. Taşlar kimyasal yapılarına göre kabaca kalsiyum içeren ve içermeyen taşlar olmak üzere 2 grupta incelenirler.
Kalsiyum içeren taşlar, tüm taşların % 85’ini oluşturmaktadır.Kalsiyum içermeyen taşlar daha nadir olup, bunlar arasındaki en sık görülenler ürik asit, sistin ve enfeksiyon taşlarıdır.
Yapılan taş analizleri sonucunda belirlenen taş tipine göre ilaç tedavileri uygulanarak taşın
tekrarlama riski azaltılabilir.
İdrar yolu taşı olan hastaların ne gibi şikayetleri olur ?
İdrar yolu taşları hiçbir bulgu vermeden gelişebileceği gibi bazen ciddi bulgular da verebilmektedirler. İdrar yolu taşı olan hastanın en sık rastlanılan yakınması ağrıdır. Ağrı
genellikle iki şekilde izlenir. Bunlardan en sık görüleni renal kolik olarak adlandırılan çok Şiddetli, böğüre veya kasığa bıçak saplanır tarzda vuran ağrılardır. Bu ağrılar genellikle
bulantı ve kusmayla beraberdir. Taşların yaptığı diğer ağrı şekli ise daha hafif şiddetli, devamlılık arz eden, künt ağrılardır.
Klinik olarak hastalarda ikinci sıklıkta görülen bulgu idrarda kan görülmesidir. İdrarda kan bazen gözle görülebilecek kadar çok olurken, bazen de sadece mikroskopik incelemede görülür. Nadir vakalarda idrarda hiç kan izlenmez.
Taş hastalarında, tıkanıklığa bağlı olarak idrar yolu enfeksiyonu da sık görülmektedir. Enfeksiyon çok basit formda olabileceği gibi, ağır böbrek iltihabına dahi yol açabilir. İdrar yolu taşları bazı durumlarda idrar yapma zorluğuna da yol açabilir.
İdrar yolu taşı tanısı koymak için ne tür tetkikler yapılır ?
İdrar yolu taşı ile uyumlu şikayetlerle doktorunuza başvurduğunuzda doktorunuz sizden, idrar tahlili, direk karın grafisi, üriner sistem ultrasonografisi, IVP (ilaçlı karın grafisi), karın tomografisi gibi testlerden bir veya birkaçını isteyebilir.
Her idrar yolu taşı düşer mi ?
Böbrek taşların çoğu kendiliğinden düşme eğilimindedir. Tüm idrar yolu taşlarının yaklaşık % 80’i ilaç tedavisi ve takiple düşer. Ancak taşın düşmesini etkileyen en önemli faktör taşın büyüklüğüdür. 4 mm’nin altında olan taşların % 80 düşmesi beklenirken, 6 mm’nin üzerindeki taşlarda taşı düşürme olasılığı çok düştüğünden müdahale gerekebilir.
Ancak taşların şekli ve idrar yolundaki yerleşimi de düşmeyi etkilediğinden bir taşın takip edilmesi ya da müdahale edilmesi gerektiğine doktorunuz karar vermelidir.
İdrar yolu taşı olan hastalarda ne gibi tedavi seçenekleri vardır ?
Taş hastalığında tedavi yaklaşımları çok farklılık göstermektedir. Bazı hastalar sadece izlenirken, bazı hastalara acil olarak cerrahi tedavi gerekebilir. Tedavi seçeneklerini şöyle
sıralayabiliriz:
1. İzlem : Taşlar büyüklüğüne, yerine, şekline göre belli bir süre medikal tedaviyle takip edilebilir.
2. ESWL (Dışarıdan ses dalgaları ile taş kırma): Genellikle böbrekte uygun yerleşimdeki 2 cm’ye kadar olan taşlarda uygulanır. Üreter taşlarında da uygulanabilir.
Tüm tedavi seçeneklerinde olduğu gibi bu tedavi seçiminde de taşın büyüklüğü, yeri, şekli, tipi tedavide önemli rol oynar. İşlem esnasında hasta uyanıktır. ESWL seansı sırasında hasta
ağrı duyulabileceğinden, işlem öncesi ağrı kesici kullanılır.Seanslar halinde yapılır. Tek bir
seansta kırılabilen taşlar olabileceği gibi tekrarlayıcı seanslara da ihtiyaç duyulabilir.
Seans sonrası hastanede kalmaya ihtiyaç olmaz. Kırılan taş parçaları idrar yoluyla vücuttan atılır.
3.Üreterorenoskopik litotripsi (Endoskopik üreter taşı ameliyatı): Bu yöntem genel anestezi gerektirir. Herhangi bir kesi yapılmaz. İnce kalibrasyondaki aletlerle idrar yoluna endoskopik olarak girilerek, taş bulunduğu yerde kırılır veya alınır. Özellikle alt ve orta üreterdeki taşlarda çok etkilidir. Hastaların çoğu aynı gün evlerine dönüp bir gün sonrada normal yaşamalarına dönebilirler.
4.Retrograd İntrarenal Cerrahi (Endoskopik böbrek taşı LASER ameliyatı): İdrar yolundan 2mm kalınlığında fleksible endoskopik cihaz ile girilerek, böbrek içine kadar ulaşılır. Böbrek içindeki taşlar LASER cihazı ile kırılır. Bu yöntem ile 20-25 mm boyuta kadar olan taşlar kırılabilir. Hasta operasyondan bir gün sonra normal yaşamına dönebilir.
5. Perkütan nefrolitotomi (Kapalı böbrek taşı ameliyatı): Özellikle böbreğin içindeki ESWL yapılamayacak kadar büyük taşların veya ESWL’ye dirençli taşların tedavisinde etkilidir. Bu yöntem de genel anestezi gerektirir. Röntgen kontrolü altında, böbrek hizasında sırt bölgesine yapılan 1 cm’lik kesi ile böbreğe iki ucu açık ince bir tüp yerleştirilir. Bu tüpten yerleştirilen özel aletler yardımıyla taşlar çıkartılır. Perkütan ameliyatının en önemli üstünlüğü, vücut dokularının normal yapının korunmasıdır. İyileşme süreci hızlıdır. Hastalar ameliyat sonrası dönemi açık ameliyata göre çok daha rahat geçirmektedir. Hastaların çoğu ameliyat sonrası 3. gün taburcu edilir.
6. Laparoskopik ameliyat: Bel bölgesinden 10 mm boyutunda kesi yapılarak, laparoskopik aletler ile yapılan kapalı ameliyattır. Vücut doku bütünlüğü korunduğu için, daha az ağrı olmakta ve ameliyattan bir gün sonra hasta normal günlük aktivitelerine dönebilmektedir. İyileşme süreci, açık ameliyata göre çok hızlıdır.
7. Açık ameliyat: Diğer tedavi şekillerinin yaygınlaşmasından sonra az uygulanan bir tedavi seçeneği haline gelmekle birlikte gerekli vakalarda her türlü taş hastalığında uygulanabilir.
İdrar yolu taşları tedavi edilmezse neler olabilir ?
Kontrol altına almakta zorlandığınız kronik ağrılarınız oluşabilir. İdrar yolu taşları idrar yolları için enfeksiyon kaynağıdır. Dolayısıyla tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları izlenebilir.Taş idrar kanalında tam tıkanıklığa yol açarsa uzun dönemde böbrek fonksiyonunu kaybederek böbrek yetmezliği gelişebilir.
Taş hastalığı tekrarlar mı ?
İdrar yolu taşları 5 yıl içerisinde % 50 tekrarlama eğilimindedir. Bazı taşların sessiz seyredebileceği düşünülürse, taş hastalarının 6 ayda bir rutin muayeneleri önem taşımaktadır.
Taşların oluşumunu önlemek mümkün müdür ?
Tekrarlayıcı idrar yolu taşı olan hastalarda taşın yeniden oluşumu engellenebilir ya da yeniden oluşması geciktirilebilir. Bu nedenle 24 saatlik idrar analizi ve kan analizini içeren bir değerlendirme yapılır. Ayrıca taşların kimyasal yapısı araştırılır. Metabolik değerlendirme denilen bu işlemlerle idrarda taş oluşumuna yol açabilecek maddelerin düzeyleri ölçülüp sonuca göre diyet ya da ilaç verilebilir.
Taş oluşumunu önlemek için neler yapabilirim ?
Günlük 2 litre idrar çıkartacak kadar sıvı alımı, hayvansal protein alımının azaltılması, lifli diyetin tercih edilmesi, tuz tüketiminin azaltılması taşın yeniden oluşmasını geciktirecektir.
İdrar yolu taşlarının safra kesesi taşları ile ilişkisi var mıdır?
Böbrek taşlarının safra kesesi taşlarıyla herhangi bir ilişkisi yoktur. İkisi ayrı sistemden kaynaklı taşlardır ve yapıları farklıdır. Safra kesesi taşı olan bir hastada böbrek taşı görülme olasılığı artmaz.
Özel Akhisar Hastanesi'nde idrar yolu taşlarına ait tüm müdahaleler için yeterli teknik donanım mevcuttur. Üroloji Uzmanı Dr. İbrahim Kahraman tarafından idrar yolu taşlarının tedavisine yönelik tüm müdahaleler yapılmaktadır.