Peygamberimiz ve Şahsiyet İnşası
Bizleri Mevlid-i Nebi Haftasına kavuşturan Rabbimize hamd, O’nun kutlu elçisi peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya binlerce salat ve selam olsun.
Müslümanlar olarak bir kez daha Mevlid-i Nebi Haftasına kavuşmanın sevinç ve heyecanını gönlümüzün derinliklerinde hissediyoruz. Çünkü bu hafta bizim için çok özel. Bu haftayı özel kılan ise alemlere rahmet olarak gönderilen peygamberimizin kameri takvime göre bu haftanın içinde dünyayı teşrif etmiş olması. Aynı zamanda bu özel hafta, peygamberimizi anmak ve anlamak için çok önemli bir zaman dilimidir. Hal böyle olunca onu anlamak için onu iyi tanımak gerekir. Peygamberimizi bize en iyi tanıtan ise onu alemlere rahmet elçisi olarak gönderen Rabbimizdir. Yüce Allah Kur’an-ı Kerimin çeşitli ayetlerinde peygamberini bize tarif etmiş O’nun ahlaki güzelliklerini beyan etmiştir. Bu özelliklerinden bir kaçını başlıklar halinde dile getirelim.
İçimizden bir peygamber
“Andolsun, size içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir, size çok düşkündür, müminlere karşı şefkat ve merhamet doludur.” (Tevbe, 128.) Yüce Allah peygamberimizin bizden biri olduğunu, bizim gibi bir insan olduğunu, bizim gibi insani ihtiyaçları olduğunu, insani duygu ve düşüncelere sahip olduğunu, bu sebeple bizi anlayan bir peygamberi bize elçi olarak gönderdiğini beyan eder. Yine o peygamber ümmetine düşkün ve merhamet doludur. Ümmetinin dünya ve ahirette kurtuluşunu isteyen, ümmetim ümmetim diye Rabbinin huzurunda göz yaşı döken bir elçidir peygamberimiz.
Örnek olan bir peygamber
Yüce Allah bizlere peygamberimizi rol model şahsiyet olarak göndermiştir. Bizden onu kendimize örnek almamızı ister ve şöyle buyurur: “İçinizden Allah’ın lütfuna ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çokça ananlar için hiç şüphe yok ki, Resûlullah’ta güzel bir örneklik vardır.” (Ahzab, 21.) Bu ayet bizlere peygamberimizi kendimize rol model edinmeyi emretmektedir. Her alanda onu kendimize örnek almalıyız onun gibi yaşamaya, davranmaya, gayret etmeliyiz. Onun gibi dürüst, onun gibi doğru, onun gibi vefalı ve merhametli olmalıyız.
Yüce bir ahlak üzere olan peygamber
Peygamberimizin en önemli özelliklerinden biri de hiç şüphesiz onun yüce bir ahlak üzere olmasıdır. Onun ahlakını merak eden ve bu konuda Hz. Aişe annemize gelip, peygamberimizin ahlakı nasıldı diye soran sahabeye Hz. Aişe annemiz: “Siz Kur’an okumuyor musunuz? O’nun ahlakı Kur’an’dı” diye cevap vermiştir. Yüce Allah efendimizin bu vasfını Kalem suresinde şöyle ifade eder: “Sen elbette üstün bir ahlâka sahipsin.” (Kalem, 4.) Peygamberimiz bu örnek ahlakıyla ülkelerden önce gönülleri fethetmiştir. Onu öldürmeye gelen onda hayat bulmuştur.
Kendisine iman ve itaat emredilen bir peygamber
Dünya ve ahiret saadeti ancak Allah ve Resülüne mutlak iman ve itaat ile mümkündür. Bu sebeple kurtuluşu isteyenlerin Hz. Muhammed’e itaat etmesi gerekir. “De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.” (Ali İmran, 31.) “Ey iman edenler! Allah ve resulüne itaat edin, söylediklerini işittiğiniz halde ondan yüz çevirmeyin.” (Enfal, 20.) Bu ayetler bize peygambersiz bir dini hayatın olamayacağını ifade etmektedir. Bu bağlamda peygamber efendimiz bir hadisi şeriflerinde “Bana itaat eden Allaha itaat etmiştir. Bana isyan eden de Allaha isyan etmiştir” buyurmaktadır.
Hayat veren ilkeleriyle hidayete çağıran peygamber
Bütün peygamberler gibi peygamberimiz de insanlığı kurtuluşa çağırmış, bütün engelleme ve işkencelere rağmen ümmetinin kurtuluşu için mücadele etmiştir. Bu çağrıya uyanlar kurtulmuş, aksine davrananlar ise dünya ve ahiretlerini ziyan etmişlerdir. Rabbimiz, “Gerçek şu ki sen onları dosdoğru bir yola çağırıyorsun.” ( Mü’minun, 73.) buyurarak peygamberimizin bu durumunu dile getirir. Bir başka ayette Yüce Allah bizleri şu ayetiyle ona uymaya davet eder. “Ey iman edenler! Sizi hayat verecek şeylere çağırdıklarında Allah ve resulünün çağrısına uyun ve şüphesiz bilin ki, Allah kişi ile kalbinin arasına girer. Unutmayın ki, O’nun huzuruna götürüleceksiniz.” (Enfal, 23.)
Yukarıda bazı vasıflarını beyan ettiğimiz, 610 yılında peygamberlik vazifesiyle görevlendirilen efendimiz, haksızlık, zulüm ve ahlaksızlığın kol gezdiği, güçlü olanın zayıf olanı ezdiği, kadınların bir eşya gibi alınıp satıldığı, diri diri kız çocuklarının toprağa gömüldüğü, içki, zina gibi her türlü günahın alenen işlendiği cahiliye toplumunu 23 yıl gibi kısa bir sürede asr-ı saadet toplumu haline getirmeyi başarmış, karanlıklara saplanmış o toplumu fikren ve zihnen aydınlığa çıkarmış ve yeniden inşa etmiştir.
Her yıl olduğu gibi Diyanet İşleri Başkanlığımız bu sene de Mevlid-i Nebi haftası için belli bir konu belirlemiş ve bu konu etrafında peygamberimizle insanlığı buluşturmayı hedeflemiştir. Bu seneki Mevlid-i Nebi Haftasının konusu “Peygamberimiz ve Şahsiyet İnşasıdır.” Kan ve göz yaşının eksik olmadığı, zulmün ve günahların etrafımızı kuşattığı çağımızda, peygamberimizin getirdiği ilkelerle hayatımızı ve kişiliğimizi yeniden inşa etmeye emin olun ki geçmişten daha fazla ihtiyacımız var. Geliniz bu hafta boyunca peygamberimizi daha fazla anlamaya çalışalım. Onun getirdiği ilkeleri vahiy ve sünnet ışığında hayatımıza tatbik edelim. Unutmayalım ki bugün bize düşen, peygamberimizi anmaktan ziyade anlamak ve onun getirdiği hayat veren ilkeleri hayatımıza yeniden tatbik etmektir. Ne mutlu onu anlayanlara. Ne mutlu ona uyup ona layık ümmet olanlara. Binlerce salat ve selam o kutlu nebiye olsun. (Allahümme salli ala seyyidina ve Nebiyyina Muhammed)
Muhammet SALMAN
Akhisar Müftüsü