Ses Kısıklığını Hafife Almayın!
Akhisar Haber Ajansı – AHA
Özel Akhisar Hastanesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı Opr. Dr. Gökhan karadağ toplumumuzda yaygın olarak görülen ses kısıklığı ile ilgili A’dan Z’ye açıklamalarda bulundu.
Sigara Ses Kısıklığına Yol Açıyor
Opr. Karadağ,”her şey den önce belirtmeliyim kisigara en önemli gırtlak kanseri sebebidir ve sigara içenler ses kısıklığı sorunu yaşıyorlarsa en kısasürede bir kulak burun boğaz hekimine başvurmalıdırlar” Dedi.
Ses Nasıl Oluşur?
Sesin yapısı hakkında bilgi veren Opr. Karadağ; “Kısıklık denince sesin nefesli, kaba, zorlu, olması veya sesin yüksekliğinde veya inceliğinde meydana gelen bütün değişiklikler anlaşılır. Ses değişiklikleri, genellikle gırtlağın ses üreten kısmı olan ses tellerinin hastalıklarına bağlı gelişir. Nefes alırken ses telleri birbirinden uzak durur, konuşurken veya şarkı söylerken birleşirler. Akciğerden hava geldikçe titreşirler ve ses üretirler. Ses telleri ne kadar sıkı dururlarsa ve kısa olurlarsa o kadar hızlı titreşirler. Ses Tellerinin hızlı titreşmeleri sesin ince olması demektir.
SES KISIKLIĞININ NEDENLERİ
Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları:
Ses kısıklığının en sık görülen nedeni üst solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Ses birkaç güne kadar hiç çıkmayabilir.
Üst solunum enfeksiyonu yaşayan örneğin sinüziti olan bir kişi, ses tellerine doğru akıntısı olduğu için öksürmek zorunda kalır. Öksürük travması, seste daha çabuk yorulmayı getirdiği için ses kısıklığı yaratan başlıca sebeplerdendir.
Sesin Yanlış Kullanımı:
- Sesi yanlış kullanmak aslında normal ses tonundan daha yüksek tonda konuşmak ve yüksek tonda uzun süre konuşmak anlamına geliyor.
- Çevresel faktörler nedeniyle sesi yükseltmek, sesin kısılmasına yol açacak kadar sesi yanlış kullanmaya sebep olabiliyor. Sesini yoğun kullanmak zorunda olan kişilere özellikle bol su içmelerini önerilmekteyiz.
- Nemli, klimalı veya basınçlı ortamlar da ses kısıklığına sebep olabilen faktörler arasındadır. Örneğin uçakta bağırarak konuşmak sesi yoran bir yanlış ses kullanımıdır.
Reflü ve Alerji:
Yapılan araştırmalara göre ses kısıklığı nedenlerinin yaklaşık % 64’ü reflü nedeniyle oluşuyor. Midedeki asidin yemek borusuna kadar gelmesi ve bu asit salgısının yemek borusunun dışına çıkıp ses telleri üzerinde zehirleyici (toksik) bir etki yapması ses kısıklıklarına sebep oluyor. Buna larengofarengealreflü deniyor. Bu durumlarda hasta sürekli olarak sesini temizlemek zorunda kalıyor.
Ses kısıklıklarına neden olan bir diğer faktörün alerji olduğunu belirten Opr. Dr. Gökhan KARADAĞ, alerjik bir insanın özellikle alerjenle karşı karşıya kaldığı dönemde sıkıntılar yaşadığını vurgulayarak, “Bahar aylarında kişinin sesinde yorgunluk, ses tellerindeki ödemden dolayı bir kabalaşma olur. Bu dönemde sesini yorması ve ona daha fazla güç vermeye kalkışması yanlış bir kullanımdır” diyor.
Nodül ve Polipler:
Tüm bu yanlış kullanımlardan bir ya da birkaçı birleşerek ses telinde nodüle neden oluyor. Her iki ses telinde de simetrik olarak oluşan nasırlaşma gibi kabarıklıklara nodül denir. Nodül tamamen yanlış kullanma sonucunda oluşuyor.İnsanların kendilerini ses kısıklıklarından korumalarının en önemli yolu seslerini doğru kullanmayı öğrenmeleridir.
Polip ise yine sesin yanlış kullanımına bağlı olarak gelişen akut bir travmadır. Bilinçsiz bir şekilde yapılan ani bir bağırmaya bağlı olarak oluşan küçücük bir kanamayla ses telinde polip oluşabilmekte. Bağırırken sinirli olmak ve aşırı gerginlik de polipe neden olur. Oldukça sık görülen polipler bir günde ses kısıklığı yaratabiliyor.
Kist ve Papillom:
Ses telinin içinde yer alan kist oradaki salgı üreten bezlerin tıkanmasıyla oluşuyor. Kistleri en fazla öksürükle birlikte görüyoruz. Örneğin yoğun bir üst solunum yolu enfeksiyonu sırasında öksüren bir kişide kist oluşabiliyor. Kist oluştuktan sonra ise seste yorgunluk ve çatallanma oluyor. Özellikle çatallık kistin çok tipik bir örneğidir.
İyi huylu bir tümör olan papillom hastalığı da ses kısıklığına sebep açan faktörlerden biri. Bu hastalığın en büyük özelliği ise sürekli tekrar etmesidir. Bu yüzden tedavisinde kullanılan lazer cerrahiyi de tekrar etmek gerekiyor. Erişkin kişilerde kanserleşme riski olan papillom, sürekli kontrol altında tutulmalıdır. Çünkü sağlıklı dokuda bile hücrelerin içinde bu virüsü bulabilmek mümkün. Cerrahi tedavi başarısı ses kalitesi açısından bakıldığında çok yüksek oranda olmayabiliyor.
ReinkeÖdem:
Özellikle sigara içen kadınlarda görülen bu hastalık, kadınlarda erkek gibi kalın sesle konuşma şeklinde kendini gösteriyor. Reinke, çok konuşan, reflüsü olan, günde bir paketin üzerinde sigara içen kadınların hemen hepsinde oluşan bir problemdir.
Diğer Sebepler:
Ses kısıklarının nadir görülen sebeplerinden biri de doğumsal bozukluklar. Bunların arasında en sık görülen, ses tellerinin yapışık olması ve birbirlerinden ayrılmamış olması. Doğumsal bozuklukların tedavisinde çok küçük yaşlarda çok iyi sonuçlar elde edilmese de, daha ileri yaşlarda bu başarıyı yakalamak mümkün. Hipertansiyon ilaçları, doğum kontrol hapları gibi östrojen ilaçları da ses tellerinde kuruma yaptığı için ses tellerinin daha çok yıpranmasına neden olabiliyor.
NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?
Ses kısıklığının olmaması veya olursa da kolay iyileşmesi için hastanın dikkat edeceği bazı durumlar vardır. Bunlar:
- Sigara ve alkol kullanılmamalıdır. (Sigaranın rolü çok daha fazladır)
- Ses doğru tonda, kalınlaştırma ve inceltmeleri fazla yapmadan kullanılmalı.
-Çok uzun süre konuşmaktan kaçınılmalı
- Fısıltı ile veya bağırarak konuşulmamalı
-Diyafram kullanılarak, gırtlak kasları çok yorulmadan konuşulmalı
- Bol su içilmeli
-Boğaz temizleme hareketini yapmaktan kaçınılmalı
-Mideden asit kaçağı olan hastalar akşam saatlerinde çay, kahve, kola, alkol almamalı
- Mideyi dolduracak kadar yemek yenmemeli.Baharatlı yiyeceklerden asitli ve kafeinli içeceklerden kaçınılmalı
- Yemekten hemen sonra yatılmamalı. Yatarken yüksek yastık tercih edilmeli
-Bulunulan ortamın nem ve ısısı uygun olmalı
TANI ve TEDAVİ
Ses kısıklığı olan bir hastanın yapması gereken ilk şey vakit geçirmeden bir KBB Uzmanına başvurmak olmalıdır. Ses tellerinin muayenesinde eskiden sadece ayna kullanılırken günümüzde artık mikro kameralı endoskoplar ve stroboskop kullanılmaktadır. Aynalar ise ses tellerinin gerçek rengini ve hareketliliğini görebilmek için kullanılır. Ancak mikro kameralı endoskopların avantajları oldukça fazladır.
Opr.Dr. KARADAĞ, “Kameralarla elde ettiğimiz görüntüleri bilgisayarda saklayabildiğimiz için hastayı defalarca muayene etmek yerine, kaydı defalarca seyredip değerlendirebiliyoruz. Bu hastaların tedavi sonrası ve öncesi durumlarını rahatlıkla karşılaştırabiliyoruz. Ses tellerinin yavaşlatılmış hareketlerini izleyebilmek için ise stroboskop kullanıyoruz. Stroboskop sayesinde bir ses telinin diğerinden farklılığını, ses tellerindeki dalgalanmayı izleyebiliyoruz. Bu dalgalanma bize ses teli içinde veya dışındaki kitle, lezyon veya hastalık konusunda fikir verebiliyor” diyor.
Uygulanan bir diğer muayene yöntemi hastalığın sesiyle ilgili akustik analizler, yani ses değerlendirmesidir. Ancak bu analizler, kişinin sesi gününe, psikolojisine ve duygusal durumuna göre değiştiği için birkaç kez tekrarlanmayınca sağlıklı sonuçlar vermiyor.
Kanser mi Değil mi?
Tanıdaki en önemli unsurlardan biri, hastanın kanserle mi yoksa kanser dışı bir durumla mı karşı karşıya olduğunu belirlemektir. Deneyimli bir KBB hekimi muayene sırasında nodülü, polibi, kisti hatta papillomu birbirinden ayırt edebilmektedir diyen Opr.Karadağ şöyle devam ediyor:
“Ancak şüphelendiğimiz bir durumda mutlaka dokudan biyopsi alıyoruz. O kadar çok birbirine benzeyen, birbirini taklit eden unsur arasından ayrım yapamama riski her zaman var. Araştırmalar muayenede konulan tanının, ameliyathanede mikroskopla bakıldığı zaman % 31 oranında değişebileceğini gösteriyor .”
Ameliyat Ne Zaman Gerekir?
Ses kısıklığı yapan hastalıklardan bazıları ameliyatla tedavi edilirler. Nodül, polip ve kistler ses terapisi ile düzelmemiş ise veya boyutları büyükse ameliyatla alınabilirler.
Tümörler sıklıkla ameliyat ile tedavi edilirler. Ses teli sinirlerinin felcinde de konuşmayı daha iyi hale getirmek için bazen ameliyat yapılmaktadır. Bu ameliyatlarla ilgili bilgiler her hastalığın kendi bölümünde anlatılmaktadır.
İyileşme Süreci
Sorunun kaynağına ve etkisine göre tercih edilen tedavi şekli (medikal tedavi ya da cerrahi) kişinin de dikkat ve çabasıyla kısalmakta ve verimli olmaktadır.
Özel Akhisar Hastanesi KBB Kliniğinde kullandığımız teşhis yöntemleri ile uyguladığımız tedavi ve modern – endoskopik yöntemlerle hastalarımızın iyileşme süreçlerine gözle görülür katkıda bulunmaktayız.