Soma Davası, 18 Ağustos'a Ertelendi
Akhisar Haber Ajanı - AHA
Soma'da yaşanan 301 madencinin yaşamını yitirdiği kazanın olayının görüldüğü Akhisar Ağır Ceza mahkemesinin ikinci oturumunun ikinci gününde erteleme kararı çıktı. Tutuksuz 45 sanığın farklı avukat talep edilmesinden dolayı dava 18 Ağustos 2015 Salı gününe ertelendi.
Soma'da yaşanan 301 madencinin yaşamını yitirdiği kazanın olayının görüldüğü Akhisar Ağır Ceza mahkemesinin ikinci oturumunun ikinci gününde erteleme kararı çıktı. Tutuksuz 45 sanığın farklı avukat talep edilmesinden dolayı dava 18 Ağustos 2015 Salı gününe ertelendi.
Erteleme kararı sonrası basın açıklaması yapan mağdur avukatları adına Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Selçuk Kozağaçlı ve Avukat Can Atalay konuştu. Selçuk Kozağaçlı, duruşma periyodunun bir kez daha erken kesilmeye uğradığını belirterek mahkemenin nihai olarak doğru bir karar verdiği kanaatinde olduklarını belirtti. Başından beri iki büyük sorunla karşı karşıya olduklarını kaydeden Kozağaçlı, birinci sorunun karşılarında büyük bir sermaye şirketi olduğunu kendi beyanlarına göre 500 milyon Türk Lirası yatırım yapmış bir sermaye şirketi olduğunu ve patronlarının şu an tutuklu sanık olduğunu ve bunun tüm personelin avukat tutmalarında etkili olduklarını fark ettiklerini söyledi. 2 bin 400- 2 bin 500 lira maaş alan mühendislerin, 2 bin lira maaş alan teknikerlerin, işçilerin avukatlarının organizasyonları da böyle bir sermaye grubu tarafından yapılıyordu. Sıralı ilişkileri olan 3 vardiya amiri, güvenlik şefi, güvenlikçi, emniyetçi gibi kişilerin amirleriyle birlikte aynı avukatı tutmak zorunda olması da bu davanın geleceği için çok büyük bir tehdit olduğunu her celse söyledik” dedi. Geçen celse de bu durumla ilgili bir tablo sunarak durumu kapsamlı bir şekilde mahkemeye sunduklarını söyleyen Kozağaçlı, avukatlık ilişkilerinin böyle sürdüğü sürece, kişilerin serbestçe konuşması, sorumluluğu olan amirlerini suçlaması, çalışmaya devam ettikleri şirketin patronları hakkında beyanda bulunmasının mümkün olmadığını dile getirdi. Geç de olsa savundukları talebin kabul edildiğini ve menfaat çatışması olan avukatların ayrılması kararı verildiğini söyledi.
Yeni gelen avukatlarda aynı yaşanıp yaşanmayacağı hakkında konuşan Kozağaçlı, “şunu anlayamadığımızı daha öncede söyledik. 2 bin lira maaş ile her gün madene inen bir maden mühendisi, oradaki bütün sorunları bildiği halde, hiçbir söz hakkı olmadığını ildiği halde ekmek parası için madene inen maden mühendisleri neden bu gerçeği anlatmazlar. Aynı avukata sahip olmalarının bunda etkisi var, hala orada çalışıyor olmalarının bunda etkisi var. Eğer bu gerçeği anlatırlarsa bir daha bu sektörde iş bulamama korkusunun etkisi var. Ama bugün tablo öyle bir noktaya gelmiştir ki özel avukatları ve stratejik planları sayesinde patronlar ve onları temsil eden büyük mühendisler kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Teknikerlere ve genç mühendislere de biz sizler için de avukat tutalım diyerek , sorumluluğu tamamen üstlenmesini sağlamaya çalışıyorlar” dedi.
Tutuklu ve tutuksuz tüm maden mühendisi sanıklara seslenen Kozağaçlı, “bu kadar ucuz bir oyunla yaşamlarınızı karartmayın. Burada 15 yıldan müebbet hapse kadar hapis cezasının olduğu bir yargılama yapıyoruz. Sadece vicdan meselesi değil; vicdanlarına, akıllarına seslenmiyorum. Akıllarına sesleniyorum. Eğer bu yolla devam edecek olurlarsa, patronlarını, ayda 30 bin lira maaş alan üst düzey mühendisleri korumak için bu şekilde suçu üstlenmeye devam edecek olurlarsa onlar kurtulur; kendileri de yatarlar” diye konuştu. Ailelerle birlikte bu davanın her zaman takipçisi olacaklarını söyleyerek hiçbir erteleme ve zorluğun onları yormayacağını belirtti. Her türlü zorluğa davaya katılan ailelerin sayısının her geçen gün artacağını ve bu iş kurdukları kolektif avukat yapısının çalışmalarına devam edeceğini ifade etti.
Mahkemenin verdiği ara kararla 18 Ağustos’a ertelenmesin ardından basın açıklaması yapan avukatlardan konuşan Can Atalay ise; tüm demokratik kitle örgütlerine çağrıda bulunarak; mahkeme salonuna olan ilgilinin azalmasının yargılamaya sürecine olumsuz etki edeceğini ileri sürdü. Benzer işçi katliamlarının devam edeceğini bildiklerini ve gördüklerini dile getiren Atalay, kitleleri davaya destek vermeye çağırarak; “büyük bir şirketin karşısında kendi iradeleriyle örgütlenen aileler var. Bütün demokratik kitle örgütleri, bu ailelerin iradesinin parçası olmak ve ailelere destek olmak durumundadır” diye konuştu. Kara listeye alındığı için ya da alınma korkusuyla davaya katılamayanların olduğunu kaydeden Atalay, bu kara listelerin yırtılıp atılması gerektiğini savundu. Gerekirse Bergama’da, Soma’da ve Kınık’ta ailelerin davaya katılmasının önündeki engellerin kalkması için köy köy dolaşarak çalışacaklarını belirtti.