Soma Davası 4. Duruşması 4. Günü Başladı
Akhisar Haber Ajansı - AHA
Soma'daki maden faciasına ilişkin 8'i tutuklu 46 sanığın yargılandığı davanın 22. oturumu başladı. Soma maden şehit aileleri ve avukatların katılımı ile 4. duruşmanın 4. günü sabah saat 09.00'da başladı.
Soma’da 301 madencinin şehit olduğu facianın ceza davası, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Dördüncü duruşmanın dördüncü celsesi, yine yoğun güvenlik önlemleri altında başladı. Aliağa Şakran Cezaevi’nden sekiz tutuklu sanık, jandarma ve polisin geniş güvenlik önlemleri altında mahkeme salonuna getirildi. Maden şehidi yakınları da dışarıda oluşturulan polis güvenlik noktasında üst aramalarının ardından salona alındı.
Yaklaşık 17 aydır tutuklu bulunan sanıklar Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru, Emniyet Teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik, İşletme Müdürü Akın Çelik, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık ve Ertan Ersoy'un oldukça bitkin olduğu gözlendi.
Bugünkü celseden sonra duruşma, iki gün ara verilerek 19 Ekim 2015 Pazartesi devam edecek.
DÜN NELER OLDU
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tanık olarak ifade veren Mustafa Köse, Soma Kömür A.Ş'de olaydan bir yıl önce işe girdiğini belirtti.
Olaydan sonra maden işçiliği yapmadığını, geçimini inşaatlarda çalışarak sağladığını anlatan Köse, madende nakliye bandı tamir bakım işçisi olarak görev yaptığını, facianın yaşandığı gün de U3 panosunun 50 metre üzerinde ustası Serkan Arslan ile çalıştığını söyledi.
Tam olarak hatırlamadığı, ancak 14.50 ya da 15.10 olduğunu tahmin ettiği saatte bir patlama sesi duyduğunu kaydeden Köse, "Dinamit sesinden daha büyük, kulakları sağır edercesine, basınçlı bir patlama sesi duydum. Ustam 'patlama oldu, sen yukarı koş, benim aşağıda kardeşim var' dedi. O aşağıya gitti, ben yukarı yöneldim. İkinci bant boyunda nefesim kesildi, yere düştüm. Sonra can kurtaranlar gelip kurtardı" dedi.
Köse, şirkette çalışmaya başladığında önce 3 gün yer üstünde, 1 gün de yeraltında eğitim aldıklarını, ancak acil durumlarda ne yapmaları gerektiğine ilişkin bir bilgilendirme yapılmadığını söyledi.
-"Çalışan yangın tüpü yoktu"
U3 panosunun bulunduğu yerde çalışan yangın tüpü olmadığını savunan Köse, ifadesinde şunları belirtti:
"Kaynak yapacağımız zaman, emniyetçi 'yangın tüpü' getir derdi. Tüpler boştu. Bir tane dolu bulup getirirdim. Müfettiş geleceği zaman güvenlik tedbirleri alınırdı. O gittikten sonra eski düzene geri dönülürdü. Çalıştığım sürede hiç tatbikat olmadı. Olayın sebebine ilişkin bir bilgim yok."
Köse'nin ifadesinin ardından Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, duruşmaya 10 dakika ara verdi.
-"Olaydan sonra unutkanlık başladı"
Aradan sonra dinlenen tanık Ramazan Balı da 5 yıllık maden işçisi olduğunu, tamir tarama ustası olarak çalıştığını, olay günü de U3 bölgesinde görev yaptığını söyledi.
Balı, olaydan sonra kendisinden unutkanlık başladığını belirterek, ifadesini kağıttan okumak istedi. Mahkeme Başkanı Ballı, kağıttan okumaya izin vermedi, hatırladıklarını söylemesini istedi.
Balı, olay günü bant ekibinin "top (dinamit) atacağız" demesi üzerine geri çekildiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Saat 14.45 civarında top atıldı. 5-10 dakika sonra duman geldi. Normalde top atım dumanı gelmezdi. Duman açık renkliydi, sonra siyahlaştı. Gaz izlemeyi aradım, 'Kim varsa buraya gelsin, U3 panosunda yangın var herhalde, duman var' dedim. 10-15 dakika sonra amirler, emniyetçiler geldi. Alev görmedim. Sonra U2'ye çıktım, orada bir ceset vardı, onu banda yüklediler, ben de onunla birlikte yukarı çıktım."
Balı, soru üzerine kulakları sağır edercesine bir patlama duymadığını, gaz maskelerinin çalıştığı süre içinde değiştirilmediğini ya da bakımdan geçirilmediğini ifade etti.
Tanık ifadelerinin ardından Mahkeme Başkanı Ballı, duruşmayı yarına erteledi.