TÜS-KOOP BİR Başkanı Uysal’dan basın açıklaması
Haber Merkezi
Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Başkanı Halis Uysal, iklim değişikliği ve kuraklık ile ilgili basın açıklaması yaptı.
Uysal, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
“Bilindiği gibi Türkiye bugün küresel ısınmanın risk gurubu ülkelerin başında gelmektedir. Kuraklık geçici değil kalıcıdır. Bu yüzden radikal önlemler alınmalıdır. Durumun önemine binaen acilen alınması gerekli önlemleri şöyle sıralayabiliriz;
- Acilen Milli Su Konseyi kurulmalıdır.
- Bugün Türkiye de 42 Milyar m3 su kullanılmaktadır. Bunun %11’i sanayi de, %14’ü içme ve kullanma suyu geriye kalan %75’lik miktar ise tarımsal sulamada kullanılmaktadır. Her şeyden önce tarımsal sulama acil önlemler alınmalı vahşi sulamayı terk edip, su kaybı minimum olan kapalı devre basınçlı damlama ve yağmurlama sulama sistemlerine geçilmeli ve bunun sağlanması için de Devlet tam destek vermelidir.
- Kuraklık geçici değil kalıcıdır. Bunun için geçici tedbirler yerine kalıcı tedbirler alınmalı, su gereğinden fazla kullanılmamalıdır. En ucuz su tasarruf edilen sudur.
- Kışın yağan yağmurları ve denizlere akıp giden nehirleri depolayıp, yazın tarıma verilecek bir alt yapıya daha ehemmiyet verilmelidir. Gölet ve baraj yapımına hız verilmelidir. En ucuz su tasarruf edilen sudur.
- Su; ekonomik değere sahip, sınırlı bir doğal kaynak olup, kamu malıdır. Su kaynaklarının mülkiyet kamuya ait olmalı ve Ulusal Su Kaynakları Politikası belirlenmelidir. Bu amaçla ilgili birimler bir araya gelerek Milli Su Konseyini oluşturmalıdır. Toprak ve su kullanılması zorunlu, suni olarak üretilemeyen ve hayati öneme sahip dünyadaki kıt kaynaklardandır.
- Kentsel ve tarımsal su tüketimi, Türkiye’nin dikkatle planlaması gereken bir kaynak kullanım alanını oluşturmaktadır. Su potansiyeli ile kullanılabilir su varlığı arasındaki dengesizlikler olan ve yağış rejimi yetersiz-düzensiz bir ülke olarak, Türkiye, Dünya’da 26 ülke de 1,3 milyar insanın susuzluk çektiği bir ortamda, su politikaları alanında dün olduğundan çok daha dikkatli olmak ve doğru kararlar alıp uygulamak zorundadır.
Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği olarak;
- Kırsal kesimde kent olanaklarının yaratılması, kente göçün sağlıklı bir biçimde gelişmesinin sağlanması,
- Su ve toprak kaynaklarının kirlenmesini ve yok olmasını engelleyici önlemlerin bir an önce alınması,
- Tarımsal Sulama işletmeciliğinde çiftçilerin söz sahibi olması ve Kooperatifçiliğin ve birliklerin desteklenmesi,
- Tarımsal amaçlı sulama için kullanılan elektrik ücretleri artış oranının çok yüksel olmaması,
- Tarımsal elektriklerden KDV nin kaldırılması,
- Kaçak enerji bedellerinin tarımsal elektriklerden çıkarılması ve diğer ülkelerde olduğu gibi tarımsal elektrikler devlet tarafından desteklenmelidir.
Ülkemize bakıldığında o kadar da göründüğü gibi su zengini bir ülke olmadığımız gerçektir. Bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için kişi başına 10.000 m3 ve daha fazla tatlı su düşmesi gerekmektedir. Türkiye ise 1870 m3 lük bu miktar su ile dünya sıralamasında 19. Sırada yer almaktadır.
Dünyadaki nüfusun hızla gelişimi ve buna paralel olarak artan tarımsal, içme, kullanma ve sanayi suyu ihtiyaçları nedeni ile tatlı suya olan talep giderek artmaktadır. Halen dünyada su sıkıntısı çeken 26 ülkenin sayısının 50 yıl sonra 66 ya çakacağı ve dünya nüfusunun 2/3 ünün çeşitli su sorunları yaşayacağı tahmin edilmektedir. Dünyada artan nüfus karşısında su paylaşımı gelecekte ülkeler arası çatışmalara da neden olacaktır.
Ülkemizde ise su durumu şu şekildedir;
Potansiyel su miktarı yılda 230 milyar m3 iken kullanılabilir miktarı 110 milyar m3 tür. Su potansiyelimizi en verimli şekilde kullanabilmemiz için baraj yapımına önem verilmesi gerekmektedir. Suları yağışlı havalarda depolayarak kurak mevsimlerde kullanabilmemiz için bir altyapı kurmak zorundayız. Denize akıp giden bir damla su Milli servettir. Gelişmiş ülkelerde tarım sektörü su tüketiminde %50 oranında bir ye tutarken ülkemizde bu oran %75 i bulmaktadır. Tarım sektörünün su kullanımındaki ağırlığının azaltılabilmesi için su tasarrufu sağlayan kapalı devre damla ve yağmurlama gibi modern sulama yöntemlerine geçilmesi sağlanmalıdır.
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün son verilerine göre Türkiye’deki içme ve tarımsal sulamada kullanılan barajlarımızın doluluk oranları %50 nin altında çoğunluğunda 1/3 oranındadır.
Sonuç olarak şunu belirtmek gerekirse ekonomik sorunlar çözülebilir siyasi iktidarsızlıklar giderebilir hatta ve hatta Suriye Savaşı da bitebilir fakat duyarsız kalınan çevre zamanla inanlığın sonunu hazırlayacaktır.
Bu duygular içerisinde hepinize saygılar sunuyorum.
Su Gibi Düğümsüz Olun.