Uysal: Altın madeni çiftçimize büyük zararlar verecektir
Haber Merkezi
Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Başkanı Halis Uysal, Beyoba ve Sazoba Mahallelerimizde Kuvars Kum Ocağı Yıkama Eleme Tesisi ve Altın Madeni Ocağı Proje çalışmaları ile ilgili basın açıklaması yaparak tesisin bölgemize kurulması tarımsal üretimi baltalayacak ve çiftçimize büyük zararlar verecektir dedi.
Uysal’ın basın açıklamasının tam metni:
“Değerli kooperatif ortaklarım ve hemşehrilerim
Hepinize en içten saygı ve sevgilerimi iletiyorum. Halen Ankara’da bu konu ile ilgili çalışmalar yapmaktayım. Gelişmelerden sizleri haberdar edeceğim.
Şimdi konuşmama yetkililere şu mesajı ileterek başlamak istiyorum.
Doğup büyüdüğümüz ve Yıllardır üretim yaptığımız bu topraklarda Altın çıkartma faaliyetini Çiftçimizin Geleceğine ve Gıda Güvenliğimize tercih etmeyin. Yoksa hep birlikte kaybederiz.
Birkaç gün önce, doğup büyüdüğümüz yıllardır tarımsal üretim yaptığımız Beyoba ve Sazoba Mahallelerimizde Kuvars Kum Ocağı Yıkama Eleme Tesisi ve Altın Madeni Ocağı Proje çalışmalarının yapıldığı duyduk.
Bu proje için seçilen bu bölgenin yıllardır tarımsal üretim yaptığımız verimli topraklar olması bizi çok şaşırtmış ve hayrete düşürmüştür. Bu projenin bölgemizde yapılmasına karşı olmamızı gerektirecek birçok ekonomik, sosyal ve çevresel sebep vardır.
Şimdi bunlara bir bakalım
1-Hepimizin bildiği gibi Akhisar ve Manisa yörelerinde 2007-2008 döneminde 2007-2008 döneminde şiddetlenen belirgin bir kuraklaşma yaşıyoruz.
Türkiye’nin en tanınmış iklimbilimcilerinden olan Prof.Dr. Murat Türkeş bu bölgeyle ilgili bir çalışmasında “ Manisa ve Akhisar yörelerinde, var olan su kullanımlarına özellikle yeraltı ve yerüstü su kaynaklarından çok büyük tutarlarda yararlanmayı planlayan her türlü madencilik etkinlikleri, yörenin kuru-yarınemli ve yarıkurak koşullarını daha kurak koşullara doğru şiddetlendirebilecektir.
Bu yörede tarım ve su kaynakları hassas bir denge üzerinde yürütülmektedir. Bu çeşit madenicilik faaliyetleri tarım ve su kaynakları üzerinde çok tehlikeli hasarlar yaratacak ve yörenin çölleşmesini hızlandırabilecektir.” demiştir.
Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan Gediz Havzasında İklim değişikliğinin su kaynakları üzerine etkisi raporu 2016 yılında yayınlanmıştır. Bu raporda 2020 yılından başlayarak 2040 yılına kadar havzanın tamamına yakın kısmında yağış azalmasının etkili olmasının beklendiği yazmaktadır.
Aynı Raporda yağışların sürekli azalacağı, 2050 yılından sonra %25’e çıkacağı ve ve havzada önemli oranda su açığının görülebileceği de yer alıyor.
Bu projedeki Altın Madeni Ocağı yıllık üretim miktarı 50.000 ton/yıl , Kuvars Kum Ocağı yıllık üretim miktarı 100.000 ton/yıl dır. Proje raporunu inceledik. Burada yazılanlara göre Bu kuvars kumunun Yıkama-Eleme Tesisi’nde yıkanması işleminde günde 240 ton su kullanılacak ve bu kullanımın diğerleriyle birlikte günde 270 tona çıkacaktır.Ancak biz tahmin ediyoruz ki bu miktarlardan çok daha fazla su kullanılacaktır. Çünkü bu değerler genellikle bizlerin tepkisini azaltmak için düşük olarak verilir.
Sonuç olarak bu tesis, kaldırdığı tozdan başlayarak kullandığı su miktarı ve atıklarına kadar bölgedeki tarımsal faaliyetlerimiz üzerinde çok olumsuz etkiler oluşturacaktır.
Diğer taraftan proje tanıtım dosyası hazırlanırken çiftçi kooperatifleriyle hiçbir ilişki kurulmamış ve görüşlerimiz alınmamıştır.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi bölgemiz iklim değişimi etkisi altında problemler yaşamaya başlamıştır. Bilim insanları bunun artarak devam edeceğini belirtmektedir.
Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği olarak çok zor durumda olan çitçimizin geleceği ve ülkemizin gıda güvenliği için su ve toprak kaynaklarımızı korumak zorundayız
Bu tesisin bölgemize kurulması tarımsal üretimi baltalayacak ve çitçimize büyük zararlar verecektir.
Bu tesis, bölgemizde çiftçilik yaparak geçimini sağlayan birçok ortağımızın yaşadığı problemlerin daha da içinden çıkılmaz hale gelmesine neden olacaktır.
Bu nedenle gerek biz çiftçilerin geleceği, gerekse ülkemizin gıda güvencesi için bu kararın tekrar gözden geçirilmesini talep ediyoruz.
Bu konudaki gelişmeleri çok yakından takip edeceğiz
Çiftçimizin ve tarımsal üretimimizin altın madenciliğine kurban edilmesine göz yummayacağız.
Sözlerime son verirken hepinize saygıyla sevgiyle selamlıyorum , hakkımızı sonuna kadar arayacağımızı bilmenizi istiyorum” dedi.