Vah! Köylerim
İki odalı,beyaz badanalı,
bayrağımızın dalgalandığı,bahçeli yapı.Biri öğretmen çalışma odası,küçük.Diğeri salon şeklinde sınıf.Yapının çitli toprak bahçesinde ,Öğretmen Lojmanı.Bahçenin uzak köşesinde tuvaletler ve yalaklı çeşme.Ahşap kapısında Köy İlkokulu tabelası.
Sabahleyin büyükbaş hayvanlar evlerden sığıra salınınca,sığırtmaçla otlağa giderken ,evlerin kapıları yeni yetmelerin okula gitmesi için açılır.Tarhanasını,zeytinini,peynirini varsa çayını zorla içen ,gözleri yarı uykulu Bıcırlar köyün tek dershaneli okulunun yoluna yönlenirler.Sırası gelenin çantasının yanında sobalık odunda vardır.Nöbetçi öğrenci, zili çalınca sınıflar bahçede sıralanır.İstiklal marşı okunur.Sıra Andımıza gelir.Nefesler açılır.Çocukların sesleri çevreye yansır.
Tek sınıf,tek bayrak,tek öğretmen,tek yürek.
Öğretmen ,değişmeli olarak 5 sınıf öğrencilerini okutur,eğitirdi.
Köylerde,İmam,Öğretmen,sağlıkçı varken,kaliteli eğitim projesiyle Taşımalı Eğitim, çocukları,Bremen Mızıkacısı gibi köylerden aldı.
Köylerde cıvıltılar kayboldu.Gençler de ,şehre özlem duyunca.
Çocuk yok.Gençler yok.Partili kahveler de yok.Sohbetler de yorgun.
50 yaşüstü ayrılmayı göze alamayınca,
Yaşlı kadın erkek grubu,anılarıyla baş başa kalmışlar.
Sürülerde yok.Sonları sucuk olan,Beygir Eşek de kalmamış.Cami hocası var.O da boş zamanında tarlada ,ya da tek bakkalı çalıştırır.
Yoğurt,yumurta,ekmek şeherden alınır.Pekmez de yok.Samanda yok!
Görüntü ,Amerikan filmlerindeki gibi kuru çalılı, toz fırtınası görüntüsünde.
Kalkınma ,şehirden mi ?köyden mi? Aytışması rafa kalkmış.
Vah! Köylerim!Neredesiniz?
Şehirlerin varoşlarında sizler mi öbeklendiniz?
Vah, köylerim!
Hayır,Vah! Mahallelerim.