Yenişehirlioğlu Gündemden Düşmüyor
Haber Merkezi
Sabah gazetesi Kitap eki yazarı Tezcan Topal yazarımız Bahadır Yenişehirlioğlu’nun son romanları Aşk Cephesi ve Aşk Çölü’nü köşesine taşıdı.
Tezcan Topal Sabah gazetesi kitap ekinde şu satırlara yer verdi:
Yazar Bahadır Yenişehirlioğlu Aşk Cephesi ve Aşk Çölü'nde 100 yıl öncesine giderek farklı yaşantıları bir araya getiriyor. Yazarın yeni kitabı Aşk Çölü'nde birbirlerinden zorla ayrılan iki kardeşin hüzünlü öyküsü var.
Birbirini tanımayan iki insan. Onları bir araya getiren şey, bir mektup; Angela, hiç tanımadığı, hatta kime yazdığını bile bilmediği bir mektup yazıyor. Mektubunun konusuysa başka bir mektup... Yıllar önce büyükannesi sevdiği adama yazıyor. Angela bu mektuplardan çok etkileniyor ve mektupları teslim etmek istiyor sahibine. Bir zamanlar âşık olmuş iki insanın torunları, Angela ve Selim'in hayatları işte bu sebepten ötürü Rodos'ta kesişiyor. Selim, yaşadığımız modern hayata karşı biraz mesafeli, belki biraz da şikayetçi biri. Rodos'tan gelen mektubu tüm iyimserliğiyle okuyor. Bu mektup ona samimi geliyor ve Rodos'a, mektupta yazılan adrese gidiyor. Bu yolculukta kendisine eşlik etmesi için yanına bir "kitap" alıyor. Böylece yol boyunca okuduğu "kitap"la Çanakkale Cephesi'ne, Ali ve Anzak askeri Joe'nun hayat hikayelerine ortak oluyor. Selim yanına aldığı kitabı okumaya başlıyor... Kitapta Joe isminde biri var. Günlerdir evden çıkmıyor. Bir gün saatini tamir ettirmek için kendini dışarıya atıyor. Bir grup insanın camiye saldırdığını görüyor. Bir süre sonra arkadaşlarına rastlıyor ve olup biteni soruyor. Türklerle savaşmak için gönüllü askere yazılmaya karar verdiklerini söylüyor arkadaşları: "Hükümetimiz bakanlarıyla toplanmış. Donanmamız Britanya Amirliği'ne teslim edilecekmiş. İmparatorluk hükümeti nerede uygun görürse orada kullanmak üzere 20 bin kişilik bir sefer kuvveti oluşturulacakmış." Böyle bir karara şaşıran Joe, acele etmemelerini salık veriyor. Savaştan sonra alacakları para için böyle bir şeye kalkışmak mantıklı gelmiyor ona. Fakat Joe günler sonra kendisini de askere yazılmış buluveriyor: para veya diğer başka ödüller için değil, bir kaçış aradığı için... Selim aynı kitapta Ali'nin de hayatına konuk oluveriyor. Joe ile karşılaştırıldığında belki daha net bir amacı var onun, neden cepheye gittiğini biliyor: Abdullah Efendi uzun uzadıya anlatıyor çünkü ona; "İttihat ve Terakki'nin ocak ayında iktidara gelmesiyle yeniden Almanya ile yakınlaşmaya başladık. Bu arada Almanya tehlikeli olarak İstanbul'daki Türkçülük hareketlerine destek veriyor. Bunun sonuçları bizi nerelere vardıracak Allah bilir ama bu Osmanlı'ya, ümmete zarar verir. Almanlar Süveyş'e hareket etmemiz şartı ile sahil toplarımızı alabileceğimizi söylüyorlarmış." Nihayetinde Çanakkale'de büyük bir çatışma çıkıyor, Anzak askerleri şaşırıyorlar cephede, söylenildiği gibi bozguna uğrayıp yok olmuyor Türkler. İki taraf da büyük kayıp veriyor. Bir kaçış ve belki arayışta olan Joe ile Ali'nin yolları Çanakkale Cephesi'nde buluşuyor böylece. Selim yanında götürdüğü bu kitapla Çanakkale Cephesi'nde iki ayrı insanın umut dolu hikâyesine ortak oluyor. Rodos'a geldiğinde ise aradığı kadını kolyesindeki ismiyle bulan Selim, ona sıra dışı bir ilgi duymaya başlıyor. Tabii Angela da ona karşı yoğun hisler besliyor. Angela yıllar önce anneannesinin yazdığı mektubu veriyor Selim'e. Dedesine yazılmış bu mektuptan çok etkilenen Selim, Angela ile yakınlaşmasını da biraz bu mektuba dayandırıyor, tabii bütünüyle değil.
İki kitapta da umut hiç tükenmiyor
Yazar Bahadır Yenişehirlioğlu tıpkı Aşk Cephesi'nde olduğu gibi Aşk Çölü'nde de 100 yıl öncesine giderek farklı yaşantıları bir araya getiriyor. Bu kez 1911'e uzanan hikayesinde birbirinden zorla ayrılan iki kardeş var... Bir odada "Her ikisini de alamayız Firdevs, küçük olanını al. Seni anne bilecektir. Hem oğlum olmasını istedim yıllarca" cümleleriyle iki kardeşi birbirinden ayırma planı yapılıyor... Bahadır Yenişehirlioğlu, iki kitapta da ucu karanlık bir arayışta olan insanların hayatlarına konuk ediyor okuyucuyu. Kahramanların yaşantıları birbirinden farklı oluyor. Fakat bir şekilde ortak bir noktaları oluyor bu insanların. Tüm bu farklılığı birbirlerinden habersiz yaşıyorlar. Bir mucize gerekiyor ve beklenmedik bir şekilde gerçekleşiyor bu... Okuyucuyu hem bu güne hem de 100 yıl öncesine götürürken, bazen mektupla bazen bir şarkı sözüyle kahramanların ruh hallerini yansıtıyor. Beklenmedik buluşmaların gerçekleşme ihtimaline inandırıyor okuyucuyu Yenişehirlioğlu.