Yara Sarıcı Olmak
Büyüme literatürüne göz attığımızda siyasi istikrarsızlık ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin her zaman birbiri ile ilintili olduğunu görürüz.
Sermaye ve yatırım kararlılığı, ülke politikalarının öngörülebilir bir gelecek için istikrarlı olmasını hayati bir önemde görmektedir. Seçim sonuçlarında bunun etkili olmadığını düşünmek safdillik olacaktır.
Bir önceki seçim sonuçlarındaki belirsizlik ve buna bağlı olarak ihtimal dâhilindeki istikrarsızlığın toplumun farklı katmanlarında endişe ile takip edildiğini görmezden gelemeyiz. 1Kasım seçim sonuçlarının en önemli ayağı budur.
Ülkemizde hükümetlerin iktidarda kalma süreleri, programlarını yürütebilme yeteneği ve seçimle işbaşına gelmeleri ekonomik gelişmişlik düzeyi tarafından belirlenebilmektedir. Türkiye de seçmen bunu çok ciddi olarak analiz etmiş görülüyor. Siyasi istikrarsızlığın büyüme oranlarının yönetim değişikliğini azaltacağı, terörü azdıracağı, güven ve kaliteli yaşam standardını yok edeceği görüldü ve test edildi. Adalet ve Kalkınma Partinin şaha kalkmasındaki en önemli unsur budur.
Siyasi istikrar ve ekonomik gelişmenin iç içe geçmiştir ve birbirinden ayırt etmek son derece zordur. Biri, diğerinden daha önemli değildir. Siyasi istikrar olmadığı bir düzlemde aklıselim insanlar ekonomik olarak zora gireceklerini gördüler. Durum var olan hali ile devam ederse gelecekleri konusundaki belirsizliği gördüler ve bunu tercihleriyle ortaya koydular.
Ayrıca ne hazindir ki HDP kendisine verilmiş oyların kıymetini bilmemiştir. Güttüğü politikanın halk nezdinde itibar kazanması tirendini, yaptığı açıklamalar ve gösterdiği refleksler ile aşağılara çekmiştir. HDP tarihi bir fırsatı kendi elleri ile yok etmiş bulunmaktadır. Seçim sonuçlarındaki başarısızlık bunu çok açık ortaya koymaktadır.
Milliyetçi refleksler ile bir yere varamayacağını bütün kesimler derhal idrak etmelidirler.
Hükümetin terör konusunda şimdiye kadar yapılanın aksine çok daha istikrarlı ve kararlı mücadele etme azmi, PKK ile Kürt vatandaşlarını ayırma gayreti seçim sonuçlarında etkili olmuştur. Ayrıca doğu ve güneydoğu da milletvekili adaylarını belirler iken halkın taleplerini göz ardı etmemesi de önemlidir.
Türkiye’de yaşayan bütün vatandaşlar huzur, güven ve istikrar istemektedir.
Bundan böyle yapılacak olan husus toplum katmanlarındaki kardeşliğin artırılması için gayretli bir çalışma yürütmek olmalıdır. Barışçıl politikaların huzuru temin konusunda faydası çok aşikârdır.
Şunu da unutmamamız gerekiyor artık Türkiye Başkanlık sistemini derhal ve ivedilikle sağlıklı bir platformda tartışmak mecburiyetindedir. Bundan kaçmak ve yapıcı önerilerde bulunmamak ve sadece itirazlarda bulunmak sağlıklı olmayacaktır. Başkanlık sisteminin doğrusu ile yanlışı ile artık tartışılması zamanı gelmiştir. Bundan asla kaçılamaz.
Muhabbetin, merhametin, şefkatin sarmalında yeniden tekrar düşünmeli zafer sarhoşluğu yerine hatalarımızdan ders alarak Ülke ve Dünya halklarının umudu olmaya devam etmeliyiz.
Hepimiz yara sarıcı olmalıyız.
