YEREL SEÇİMLER YAKLAŞIRKEN…
Siyaset; vatandaşa faydalı olduğu nispette değerli, proje ve eserlerle yarışıldığı, hizmet gayretiyle taçlandığı ölçüde kıymetlidir.
Vatandaşla kucaklaşmak, derdiyle dertlenmek, mutluluğunu paylaşabilmek, umuduna vesile olabilmek siyasetçinin gönlünü mutmain kılar. Millete hizmetkâr olmak siyasetle iştigal eden birisi için en mukaddes en yüce makamdır. Siyasetçi; dürüst, ilkeli ve ahlaklıysa beklediği tek karşılık önce Allah’ın rızası sonra milletin duasıdır.
Günümüzde siyasetin oturduğu zemin maalesef sert tartışmalara sahne olan bir platform haline geldi. Halbuki siyasetin limanı nezaket, ahlak ve uzlaşıdır.
Yerel yönetimler vatandaşa hizmet odaklı bir mecra olduğundan millete proje ve eser kazandırma noktasında da elbette ki daha iddialıdır. Öyle ki, kazanan kişi kazandığı anda kendisine oy vermeyenlere de hizmet etmekle mükellef olan şehri emin sıfatını alır.
Daha doğrusu, olması gereken budur, süreç bu şekilde işlemelidir…
Fakat bugün Türkiye siyasetine ilişkin bir gözlem yaptığımızda durumun bundan çok farklı olduğunu görmek mümkündür.
Türkiye’de siyaset AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan parametreleri, bu parametreleri devre dışı bırakma çabaları ve bu uğurda her şeyi göze alabilme gafleti üzerinden yürütülmektedir.
Bu noktada boyunun ölçüsünü alanlar bu sefer de gözlerini yerel seçimlere dikmiş, kurdukları ve hayır göremedikleri masaları dağıtmış, gizli ortaklıklar çemberinde bu süreci yürütmeye karar vermiş ve maalesef aziz milletimizi de bu vakalardan habersiz zannetmişlerdir.
Her fırsatta terör örgütünün siyasi kanadıyla kol kola girmek için fırsat kollayanların, her ifadeleri ve beyanlarıyla onları masum göstermeye gayret edenlerin, sırf oy alabilmek adına kurucu değerlerine yüz çevirip kendi seçmeni ile dalga geçenlerin hezeyanlarına her geçen gün bir yenisinin eklendiğini görüyoruz.
Bahsi geçen siyasi figürler millet ve memleket sevdasıyla kurulmuş Cumhur İttifakı’nda bekledikleri çatırdamayı göremedikleri için kendilerine terör ile iltisaklı ortaklar edinmekte çare bulmuş, medeti bu hamleden ummuşlardır.
Fakat bizim gündemimiz onların ne yaptığı, ne dediği değil; bizim neler yapacağımızdır.
Bizim konumuz millete hizmet noktasında hassasiyetle planladığımız vizyonumuzu, projelerimizi ve hayata geçirdiğimiz eserlerimizi anlatarak milletimizden destek beklemektir.
Türkiye Yüzyılı’nın inşasını üstlenen AK Parti, millete hizmet yolculuğunda 21 yılı geride bırakan; ati ile mazi arasında köprü olan bir partidir. AK Parti sadece Türkiye değil; dünyada da zaman ve zemin bulmuş bir gönül hareketidir.
Fatih Sultan Mehmed’in: “Bir şehri imar etmek halkın gönlünü almaktır.” Sözünden hareketle AK Belediyeciliğin hedefi insana hizmet etmek, insanın gönlünü hoş tutmaktır. İşte başarının sırrı buradadır. Bu ilke ile çok çalışacağız, vatandaşlarımızı mutlu etmek en büyük önceliğimiz olacak. Bu tavrımızdan hiçbir zaman ödün vermeyeceğiz.
Hiçbirimizin hesabi davranma, aklı ve vicdanı yerine nefsinin sesine kulak verme gibi bir lüksü yoktur. Bu sebeple hak, helal, adalet, liyakat gibi parolalar siyasetimizin ana öznesi konumundadır.
AK Parti'nin mayasını millet atmış, hamurunu millet yoğurmuş, kumaşını millet dokumuştur. Bu sebeple Milletle bağımızı ne kadar güçlü ne kadar sağlam tutarsak Allah'ın izniyle başarılarımız da katlanarak artmaya devam edecektir. Başarılı olacağımızı biliyoruz, çünkü Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla ilhamımızı zaferlerin kazanıldığı bu kadim topraklardan alıyoruz.
AK belediyecilik her zaman: Katılımcılığa açık, ben değil biz diyen, sivil toplumu önemseyen, toplumsal gelişmelere duyarlı, tüm halkımızın değerlerine sahip çıkan bir anlayıştır.
AK Belediyecilik: Değişim ve dönüşümü takip eden değil bizzat gerçekleştiren, sosyal diyaloga açık, dürüst, üretken, halkına hizmet eden, pratik, cesur, mütevazı, kendiyle-kentiyle, kimliğiyle, kültürüyle, ülkesiyle barışık, kendini değil kentini düşünen bir sistem üzerine kurulmuştur.
Bu seçim döneminde ve sonrasında her zaman olduğu gibi Yunus’un tabiriyle “Gönüller yapacağız.”
Bir kişiyi dahi unutma, küstürme, atlama lüksümüz yok. Her dönem olduğu gibi bu dönem de çalınmadık kapı, girilmedik ev bırakmayacağız.
Bizim gözümüzde şehirler, kurucularının ve içinde yaşayan insanların aynası gibidir. Dünyayı ve hayatımızı nasıl idrak ediyorsak, yaşadığımız şehirlere de öyle şekil veririz. Ecdadımız “ŞEREF-ÜL MEKÂN BİL MEKÎN” yani, “BİR ŞEHRİ AZİZ KILAN, O ŞEHRİN SAKİNLERİDİR” diyerek, işte bu gerçeğe işaret eder.
AK Parti iktidarları döneminde eğitimden sağlığa, ulaşımdan sanayiye kadar her alanda kurduğumuz güçlü altyapı, şehirlerimizle ilgili tasavvurlarımızı gerçekleştirebilmemizin teminatıdır. Öyle ki, bugün artık klasik belediye hizmetleri, başarının ölçüsü olmaktan çıkmıştır. Artık ölçü, bunların üzerine hangi hizmetleri koyabildiğiniz, özellikle de gönül belediyeciliğinde ne kadar mesafe kat edebildiğinizdir.
Vatandaşların hayatına dokunan hizmetlerin önemli bir kısmını halen AK Parti belediyeleri yürütüyor. Gönül belediyeciliği derken biz de işte böyle bir anlayışı kast ediyoruz. Vatandaşa değer veren, sorunlarına samimiyetle çözüm arayan, gayretli, çalışkan dürüst bir belediyecilik tasavvurundan bahsediyoruz. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki gönülden yapılan her iş bereketlenir, yüksünerek yapılan işlerin ise hiç kimseye bir faydası olmaz.
İnşallah amacımız 31 Mart'ta, 30'u büyükşehir, 51'i il, 922'si ilçe ve 390'ı belde olmak üzere ülkemizdeki 1393 belediyenin tamamına yakınını AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak kazanmaktır. Bu hedef doğrultusunda sen, ben yok, biz varız anlayışıyla hareket etmeye devam edeceğiz.
Bahadır YENİŞEHİRLİOĞLU
Manisa Milletvekili
AK Parti Grup Başkanvekili
