Zerre’de Bütün Alem
Her nesnede hatta her zerrede bütün âlemler gizlidir.
Tasavvuf itibariyle bir tanede bir ağacın hepsi gizlenmiş olduğu gibi, tane dahi ağacın her cüzünde gömülüdür.
Âlemler de böyledir. Bütün cüzleriyle kendi aslında, o asıl da âlemlerin her birinde mevcuttur. Öyleyse bütün âlemlerin her zerrede bulunduğu şüphesizdir.
Ezel şu andır, ebed şu andır, kıdem şu andır, Yani; Ezel, ebed, kıdem şu içinde bulunduğumuz ve göz açıp kapayacak kadar bir zaman içinde elden çıkardığımız vakte sığdırılmıştır. İş bu vaktin içinde kendini ara! Sev, ama çok sev.
Muhabbeti bilmeyenin sevgisi gerçek olmaz.
Evrenin hamuru muhabbet ile yoğrulmuş. Muhabbetten uzaklaşıldığında her şey bozuk ve her yer çürük, her yer perişan. Aşkın olmadığı bahçeler harap, çiçekler talihsiz, renkler soluk. Buraya, bugüne, düne, ondan önceki günlere, çağlara, bir hediye muhabbettir.
Muhabbet, muhabbet duyulana yönlendirir insanı. Sevilene muhabbet, muhabbetin gerçek kaynağına götürür.
Allahın habibine karşı duyduğumuz muhabbet gerçek manada bizi (umulur ki ) Allah’a (cc) ulaştırır.
Demek ki muhabbet zincirleme bir tepkimeye dönüşüyor maneviyatta. İnsanın Allah ile olan ilişkisinin anahtarı muhabbet.
İnsanoğlunun beşer olmaktan sıyrılıp insanoğlu makamına yükselebilmesinin en güçlü yolu muhabbetin ne olduğunu idrak etmesidir.
İnsanoğlu mertebesine yükselmek ve aidiyet hissini pekiştirip ruhta sükûneti yakalayabilmenin en önemli şartı; Yine muhabbettir.