Zinde Yaşam Kulübü ve Akhisar TEMA Vakfı toprak için yürüdü
Haber Merkezi
Akhisar Belediyesi Zinde Yaşam Kulübünün Başlamış Kocadere mevkiindeki yürüyüşüne, TEMA Vakfı Akhisar Sorumluluğu ve ekibi de, erozyonla mücadele etkinlikleri kapsamında, “Toprağı Koru, İklimi Koru” diyerek, tam katılım sağladı.
Konuyla ilgili açıklama yapan TEMA Vakfı Akhisar sorumlusu Öğretmen Halime Tanrıverdi, “öncelikle tüm ekibimize ve doğa gönüllülerine ulaşım, sıcak ikramlar sağlayan Akhisar Belediyemize, Başkanlığımıza, tüm çalışanlarına, toprak gönüllüsü oldukları için teşekkürü borç biliriz.
Ülkemizde 12-18 Kasım tarihlerini kapsayan Erozyonla Mücadele Haftası’nda TEMA Vakfı, toprak ve iklim ilişkisine dikkat çekiyor ve tüm Türkiye'de “Toprağı koru, iklimi koru” sloganıyla yürüyüş ve etkinlikler düzenliyor. TEMA Vakfı ayrıca Erozyonla Mücadele Haftası’nda kamuoyunun bilinçlendirilmesi için toprak hakkında kapsamlı bilgileri içeren Toprak TEMA (www.topraktema.org) web sitesini de yenileyerek yayına alıyor. Bizlerde TEMA Vakfı Akhisar sorumluluğu olarak ekipçe “Toprağı Koru, İklimi Koru” diyerek yürüyüşümüzü gerçekleştirdik.
Elbette yağmurun bereketi, bu etkinliğimizi taçlandırdı. Toprakla suyun buluşmasından tüm nebatat nasıl fayda görüyorsa bugün bizde, her bir yağan damla için sevindik, Akhisarlı hemşehrilerimizin, çiftçilerimizin, Zeytin ağaçlarımızın faydasına olması dileğindeydik. Bilindiği üzere, TEMA Vakfı, bu yıl Erozyonla Mücadele Haftası'nda toprak ve iklim konusuna vurgu yapıyor. Toprak ve iklimin birbiriyle yakından ilişkili olduğuna değinen TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanımız Deniz Ataç, “İklim değişikliği bugün ve yarınımızı tehdit eden en önemli sorunlardan biri olarak görülüyor. İklim değişikliğine özellikle fosil yakıt kullanımı sonucu ortaya çıkan sera gazları (karbondioksit vb.) neden oluyor. Sera gazları küresel ortalama sıcaklıkları artırıyor. Sanayi devrimini takiben dünyadaki ortalama sıcaklık 1 derece arttı. Bu artışın 1,5 derecede sınırlı tutulması iklim değişikliğinin etkilerinin daha da şiddetlenmemesi için ciddi önem taşıyor. Küresel sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar 2010 yılı seviyesine göre %45 azaltmamız ve 2050 yılına kadar net sıfırlamamız gerekiyor. Bunu başarmak için öncelikle toprak olmak üzere tüm karbon yutaklarını korumak büyük öneme sahiptir. Bu nedenle ülke genelinde düzenlediğimiz toprak yürüyüşleri, tanıtım ve bilgilendirme stantları ve eğitim etkinlikleri ile ‘toprağı korumak, iklimi korumaktır’ diyerek, toprak ve iklim değişikliği arasındaki karşılıklı ilişkiye dikkat çekiyoruz” demiştir.
Bizde yürüyüş bitiminde doğa gönüllülerine yaptığımız farkındalık konuşmasında, Türkiye topraklarının %86’sında erozyon görülüyor. Gıdamızın %95’i doğrudan veya dolaylı olarak toprakta yetişiyor. Ancak yaşamsal önemi olmasına rağmen topraklar yeterince korunmuyor.
TÜRKIYE’DE VE DÜNYADA CIDDI ORANDA TOPRAK BOZULUMU GÖRÜLÜYOR
Dünyada ekilebilir arazilerin yüzde 33’ü toprak bozulumuna uğramış halde bulunuyor. Erozyon ile öncelikle toprakların karbon içeriği en yüksek olan üst kısmı yok oluyor. Türkiye’de erozyon hala en büyük toprak bozulumu nedenlerinin başında geliyor. Topraklarımızın %86’sında erozyon görülüyor. Bununla birlikte Türkiye’de yürütülen başarılı erozyon kontrolü ve ağaçlandırma çalışmaları ile taşınan ve erozyonla kaybedilen toprak miktarı yıllar içerisinde azalıyor. Ancak hala yılda 642 milyon ton toprak erozyonla taşınıyor. Bu toprağın 154 milyon tonu ise deniz, dere ve göllere taşınarak kaybediliyor.
Türkiye’de erozyonla taşınan toprağın yaklaşık %1’i ormanlardan, %56’sı mera alanlarından, %39’u tarım alanlarından ve %4’ü diğer alanlardan geliyor. Bu açıdan bakıldığında ormanların erozyonu önlemede önemli bir rolü bulunuyor. Dolayısıyla orman varlığının korunması ve artırılmasının önemi bir kez daha öne çıkıyor. Bununla birlikte tarım ve mera alanlarında erozyonu azaltacak önlemlerin de alınmasının gerekliliği görülüyor.
Toprak verimliliğini azaltan erozyon aynı zamanda bugün ve gelecek kuşakların gıda güvenliği açısından büyük risk oluşturuyor. Oysa sürdürülebilir toprak yönetimiyle %58 daha fazla gıda üretilebileceği bildiriliyor. Bu konuda herkesin üzerine ciddi sorumluluklar düşüyor. Devletlerin ve karar alıcıların ise sürdürülebilir toprak yönetimi konusunda daha somut adımlar atmaları gerekiyor dedik. Son olarak da, Yarınlarımız için, geleceğimiz için, torunlarımız için anız yakmayan, toplu taşıma aracı veya bisiklet kullanan, sürdürülebilir enerjiye önem veren, farkındalığı olan, ağaçların ve tüm canlıların ekosisteme katkısını benimsemiş bir toplum olmamız için bilinçlenmemiz, harekete geçmemiz gerektiğini düşünüyor, vatan toprağının kutsal olduğunu biliyor, her bir Akhisarlı hemşehrimizi TEMA Vakfı gönüllüsü olmaya davet ediyorum” diyerek sözlerine son verdi.